Kuşlar da Gitti
Yaşar KemalHigh Rated Kuşlar da Gitti Reviews
You can find High Rated Kuşlar da Gitti quotes, high rated Kuşlar da Gitti book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yaşar Kemal ile ilk İnce Memed serisini okuyarak tanışmıştım.Dili,üslup ,anlatımı o kadar güzel ve toplum sorunlarını o kadar net anlatıyor ki 4 seriyi çabucak bitiriyorsunuz fark etmeden.
Kuşlar...İstanbul Florya da onların uğrak yeri...
Fakir çocuklar para kazanmak için kuş avlıyor her gün nerdeyse 500 civarı hemde.
Ne varki bu yaptıkları iş onların hoşuna gitmemektedir.Kuşlar kafeslere toplu konuyor ve arada ezilen ,ölen oluyordu.
Satılma kısmında ise pek kimsenin satın almaması ile birlikte durum daha vahim geliyor hem kuşlar hemde çocuklar için.Bir bakıma iki taraf da yaşam çabası içerisinde.
Kuşlar satılırken çocukların tek temennisi onları alan kişilerin kuşları azad etmesidir.Ne var ki kuşları alanlar azad etmek yerine bir kafes içinde yaşatır onları.
Hiç kuş satamayan ve fakirlikten dolayı aç kalan çocuklar kitabın sonunda kuşları yemektedir.
Durum ne kadar da üzücü anlatamam.Sonuna kadar kuşlar satılır umudu ile okudum.Ne varki beklemediğim bir son karşıladı beni.
Kitap dolu günler.
bize unutulan değerlerimizi, geleneklerimizi anlatan bir kitap
Yine Yaşar Kemal yine güzelim betimlemeler.. 1952 tarihli bu hikâye, öyle sanıyorum ki, kuşlar üzerinden İstanbul’un bakılmış ilk falı. Bugün neredeyse silinip giden İstanbul tabiatının başına gelen hadiselerin başlangıç dönemlerindeki tanığıdır bu hikâye. 1978’de okurla buluşan, İstanbul’un toplumsal dönüşümünü şehrin tabiatı üzerine yansımaları
#okudumbitti
KUŞLAR DA GİTTİ
Bilmem kaçıncı Yaşar Kemal okuyuşum ve her defasında öylece kalakalışım. Bu kadar sade yalın bir dil ile böylesi derin, insanın içine, aklına nakseden, akıldan çıkmayan eserler yazmak da Yaşar Kemal gibi ustaların işi olsa gerek.
Kuslar da Gitti romanı kısacık 80 sayfalık bir kitap. Ama onu bir yudumda içmek istemezsiniz. Bekletir az az okuyup hazzina varirsiniz. Tamamen içine girersiniz. Mahmut olursunuz ve sorarsiniz"insanlik öldü mü?" Diye.
Azat buzat yaparak para kazanan çocuklar kuşları satamazsa yiyecektir.
Sonunda kuslar da gitti. Mutlaka okuyun. Muhteşem bir roman biraz arka kapağı alıntılamak istiyorum.
.
.Kuşlar da Gitti , İstanbul ' un çürüyen, kirlenen yüzünün ve insanlığın da şehirle birlikte yok oluşunun romanıdır . Yakaladıkları kuşları cami, kilise ve sinagoglarin kapılarında "azat buzat beni cennet kapısında gözet" diyerek satmayı meslek edinen çocuklar, artık kimsenin Kuş azat etmek istemediğini gördüklerinde insanlarına yabancılaşırlar.
.
."Sağlam bir kitap, yoğun bir insan sevgisi ve şiir, tam bir başyapıt. " La Crox ( Fransa)
.
"Saklanacak tekrar tekrar okunacak, üstünde günlerce düşünülecek, bütün zamanların, bütün ülkelerin en güzel edebiyat yapıtlarının yanına konacak bir kitap. " Jeremy Brooks, The İndependent ( İngiltere)
.
"klasiklrere özgü yalınlıkta bir öykü " Church Times ( İngiltere)
.
" Batı Avrupa ' da neden böyle romancılarımız kalmadı." New Statesman ( İngiltere)
#KuşlardaGitti
“Azat buzat beni cennet kapısında gözet”
Bu cümle kulağa her ne kadar tekerleme gibi gelse de aslında bu bir satış tekniği belki de umut yolculuğunun sözleri..Satılanlar kuşlar,satanlar da İstanbul’da hayata tutunmaya çalışan gençler.Büyük şehir de hayata tutunmaya çalışan ve kendilerince iş bildikleri kuşları yakalayıp kafeslere
Yaşar Kemal, ne kadar okursam okuyayım, sıkılmayacağım bir yazar. Kalemini müthiş derecede beğeniyorum. Sorunları ele alış biçimi kusursuz.
Kitaba gelecek olursak, insanların para için neler yapacağını, doğanın nasıl yitirildiğini, hayvanların yaşam alanlarının nasıl kısıtlandığını ele almıştır. Peki ya kuşlar bir bir giderken insanlık öldü mü? Kimse ağzını açmadı mı? Herkes susup önüne mi baktı? Bu düzene dur diyen olmadı mı? Bunların hepsine okuyarak karar verelim. İnsanlık bir ışık-umut gibi bir yerlerde her zaman parlayacak...
Kuşlar da gitti, kuşlarla birlikte de...insanlık da gitti...
Süleyman -Uzun Süleyman, herkes Uzun der ona-, Semih, Hayri, Mahmut, Florya’nın Kuşları...ve karşılarında onları tek kelime etmeden hain bir şekilde izleyen Tuğrul -Çakır- ve diğerleri...
Eyüp Camisinin ve Yeni Caminin önündeki direnişleri...
“Taksim’den bir de Eyüp’ten başka yerden umut yok.” deyişleri...
Ve...
“Azat buzat, bizi cennet kapısında gözet!”
Peki ne demek bu “azat buzat...” Süleyman sesini yükseltip anlatıyor:
“Bakın, iki buçuk lirayı verip bu kuşlardan bir tanesini alacaksınız, üstüne dua okuyup göğe atacaksınız, atınca o kuş uçup gidecek ...Nereye mi? Doğru cennete. Siz de ölüp öteki dünyaya varınca, o kuş sizi orada, cennetin kapısında bekleyecek...
“Belki bir yerlerde, bir köşelerde kuş alıp salıverecek kadar yüreği yufka birkaç insan kalmıştır, kim bilir, belki.” Ne denir ki? Süleyman’ın sesi varsın kısılsın, varsın karnı acıksın yeter ki insanlar kuşları salıversinler!
...
Bu eser yazarın da belirttiği gibi:
“İstanbul şehrinin acımasızlığının, yitmişliğinin, kendi kendini, insanlığını unutmuşluğunun, çok şeyler yitirmişliğinin bir anıtı, yüzlerce kuş başından dikilmiş bir anıtı... “
Yaşar Kemal’in güçlü kalemi ile insanlığın yok olup gidişinin anlatıldığı muazzam bir eser. Her eseri gibi bu eserini de muhakkak okuyup dilinin lezzetine varmalısınız!