Başkalarının hikayesinde kendi varlığınızı sınıyor, hayatınızı temize çekiyorsunuz. Ya da masalların içine serpilmiş iyiliğe, aşka, umuda, mutluluğa inanıyorsunuz. Beni can kulağıyla dinlediğinize göre...
Değil birine söylemek, kendisinin bile farkında olmadığı yanları vardır insanın. Tesadüfen ortaya çıkmadıkça bilinmez. Kimileyin ürkütür, kimileyin sevindirir. Gecesine bağlı.
Cesaretim artıp tehlikelere meydan okudukça içimdeki kaygı çoğalıyordu. Bu dünyanın neden var olduğunu merak ediyor, bir yabancılık hissediyordum. Kaygı evrende ölümü bilmekten ama onun dışında hiçbir şey bilmemekten kaynaklanıyordu, bunu anladım. Hayat dediğimiz, bu gerçeğe katlanmanın adıydı sadece. Korku aşılabilir, ama kaygı aşılacak değil katlanılacak bir şeydi. Bu yüzden, varoluşun ağır kaygısını taşıyabilecek güçteki insanın ruhunda gizli bir sonsuzluk olduğuna inandım. Evrenden bile derin.