Yayın yönetmenliğini Meryem İlayda Atlas'ın üstlendiği Lacivert, Türkiye'nin sosyal, politik ve kültür sanat dünyasına özel dosyalarıyla ilginç meselelere değiniyor. Aynı zamanda olayların sosyolojik ve popüler yönünü de ele alıyor.
Lacivert'in 4. Sayısının kapak dosyasında "Moda” var. “Moda mı varoluş savaşı mı?” başlığıyla modanın tarihini, dindar sınıfların modayla olan imtihanı, modanın psikolojik ve sosyolojik yapısı olarak insan üzerindeki etkilerini irdeliyor. Sultan Işık, “Moda Mı Varoluş Sanatı Mı?” başlıklı yazısında moda çarpıklığını kendi kültüründeki varoluş sebebinden uzaklaşıp yanlışların sebebini dışarıda arayıp kendi içine dönmekten kaçanlarda olduğunu yazıyor. Modanın hızlılığını ise sanayi devrimi sürecinde olduğunu belirtir. Diğer tarihçelerle de örneklendirir.
Dosya konusunda Elif Kavakçı’nın “Tesettür Modasının Globalleşmesi ve Dünya Modasına Etkisi” başlıklı yazısında “Tasarımların ve sanat dünyasının meşhur isimleri ilham kaynağı olurken, yerinin sosyal medya aldığını” dile getiriyor. Tesettür modasına dış ülkelerin dâhil olduğunu söyleyen Kavakçı, ekonomik, sosyolojik ve teknolojinin de birçok yapıdan tesettürün popüler hale gelmesine sebeb olduğunu dosya konusunda anlatıyor. Dosya konusunda moda konusuna eleştirel olarak yaklaşmayan Kavakçı, meseleyi modanın çıkış ve gelişim süreci adı altında irdeliyor.
“On Numara Sekülerler Gibi Yaşayıp On Numara Cenneti Hayal Ediyoruz” başlıklı röportaj da İsmail Kılıçarslan’la gerçekleşti. Kılıçarslan röportajda, “Ben, tesettürü sadece başörtüsünden ibaret sanan anlayışın laiklerde olduğunu sanıyordum ama bizim kızlara da sirayet etmiş” diyerek tesettürün sadece başörtüden ibaret kılındığını, ahlaki ve ilmi anlamda tesettürün basite indirgendiğini dile getiriyor.
