Roni Margulies, keskin ve alaycı dili, şaşırtıcı gözlemleriyle bir ülkeyi tarif ediyor bizlere: “Dünyanın zaten sokaklarda bayrağa en çok rastlanılan ülkelerinden biriyken, bir de en büyük şehrinin dört bir yanına şehrin her yerinden görülebilen, iyi dalgalanması için paraşüt kumaşından imal edilen dev bayraklar asan bir ülke düşünebiliyor musunuz? Sanki bu ülkenin halkı sık sık toplu bellek kaybı geçirip ‘Biz nereliydik yahu? Hangi ülkenin vatandaşlarıydık biz?’ diyerek paniğe kapılıyor veya ‘Bizim bayrak kırmızıydı galiba, ama üzerinde ne resmi vardı?’ diye meraka kapılıyormuş gibi.Veya bir başka ülke düşünelim; bu ülkenin vatandaşları ayıların bile çıkmaya cesaret edemeyeceği yükseklikte dağlara çıkıp uzay gemilerinden bile görünecek boyutlarda harflerle ‘Ne mutlu buralıyım diyene’ yazıyor olsun. Sonra da harfler hava koşulları nedeniyle pislenip soluklaştıkça dağlara tekrar tekrar tırmanıp taşlara taze kireç sürüyor olsun.”