Yanlışla doğrunun arasında sıkışıp kalmaktan başka bir şey değildi bu hali.Hayatı boyunca aldığı hiçbir karardan pişmanlık duymamıştı ve sonuç her ne olursa olsun yine duymayacaktı.
Yalan olmasını dilediğiniz gerçekler olurdu bazen.İçinizi parçalara ayıran ve hiçbir zaman yok olmayacağını bildiğiniz can yakıcı yaşanmışlıklar olurdu.
Sonra ölüm vardı;en yakınından en beklenmedik zamanda gelip soğuk yüzünü göstermek isteyen
...ve ihanet vardı,her daim,her koşulda nefes almaya devam eden!
Madem insan denen canlı masum doğuyor ve o masumiyeti yaşatacak olan bir kalp taşıyordu,nasıl olur da böylesine acımasız ve vicdan yoksunu bir hale geliyordu?
Vakitsiz, adaletsiz ve hunharca hayattan kopartılan bir can daha, vicdan yoksunu canilerin ellerinde sonsuzluğa uğurlanıyor, geriye ise adaleti olmayan bu dünyada iğrenç kahkahaların sesi kalıyordu.
"Kalbin... " dedikten sonra susarken, dolan gözleriyle birlikte, "Benim değildi... Bekledim..." diyerek devam etti, adamın son kez atan kalbini hissedercesine.