Hem âkıbeti görmeyen ve hazır zevke müptela olan insandaki nebatî ve hayvanî kuvvelerin tatmini, telezzüzü, hürriyeti vardır ki akıl ve kalp gibi letaif-i insaniyeyi insaniyetkârane ve âkıbet-endişane olan vazifelerinden vazgeçiriyorlar.
…
Cenab-ı Hak hadsiz kudret ve nihayetsiz rahmetini göstermek için insanda hadsiz bir acz, nihayetsiz bir fakr derceylemiştir. Hem hadsiz nukuş-u esmasını göstermek için insanı öyle bir surette halk etmiş ki hadsiz cihetlerle elemler aldığı gibi hadsiz cihetlerle de lezzetler alabilir bir makine hükmünde yaratmış.
nukuş-u esma: isimlerin nakışları