Devrimin başladığı, çarlığa inanç prangalarının paramparça edildiği ve “zulmün yıkılacağı, halkın ayaklanacağı, görkemli, güçlü ve özgür...” günlerin yakın olduğu düşüncesiyle herkes mest olmuştu.
İlyiç son derece heyecanlıydı. Bir dakika kadar beti benzi atmış bir şekilde sustu. Sanki bütün kanı kalbine hücum etmişti. Konuşmacının heyecanının dinleyicilere de geçtiğini hissetmek mümkündü. Sonra aniden salonda bir alkış fırtınası koptu -Partili yoldaşlar İlyiç’i tanımıştı. Yanımda duran işçinin şaşkın ve heyecanlı yüz ifadesini hatırlıyorum. "Kim bu? Kim bu?" diye soruyordu. Kimse cevap vermedi. Salon sessizliğe gömüldü. İlyiç'in konuşmasının ardından dinleyiciler olağandışı bir coşku seline kapılmıştı. O an herkes nihai kavgayı düşünüyordu.