Kitabın konusu çok ilgi çekici ANCAK işlenişi berbat. Akış yok, her cümle başında bir öncekinin ne demek istediğini düşünürken buldum kendimi.
Ölümcül bir virüs salgını sonunda hayvanlar yenmeyecek hale geliyorlar. Protein ihtiyacından dolayı insanlar, insanları adeta bir hayvan gibi yetiştirip satıyor ve yiyorlar. Baş karakterimiz ise ona hediye edilen bir dişi insandan sonra yaşanan bu durumu düşünmeye, sorgulamaya başlıyor.
Bir cümle şimdiki zaman kipiyle, sonrası geniş zaman, daha sonrası geçmiş zaman kipiyle yazılmış anlam karmaşasına neden oluyor. Yamyamlığı anlatmak istiyor ama damızlık ya da besi için yetiştirlen insanları okurken onların hayvan olduğunu sanıyorum. Yani olaya sokamadı beni, betimleyemedi. Okuru alıştırana kadar, yetiştirilen canlının insan olduğu vurgusu sık sık yapılmalıydı. Çevirmen mi ruhsuz, yazar mı bilemedim. Ne midem bulandı, ne ürperdim. Komşu kasabın iş ayrıntılarını okur gibiydim, yarım bıraktım