Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lübnan'da Direniş'in Mimarı

İmam Musa Sadr

Abdurrahim Ebuzeri

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ben, bütün dünyaya ve tüm Lübnan halkına bu ülkeye sokulan soğuk silahlardan daha etkili ve daha ağır bir silah olan iman ve vicdan silahının var olduğunu göstermek için camide açlık grevine girdim. Şimdi de gördüğünüz gibi Lübnan'ın şerefli ve vatan aşığı halkının kahir ekseri bu silahla silahlanmıştır.
Ümmet arasındaki ihtilaflı konular teori bazında ele alınacak ve ilmi nazariye mahlasıyla gündeme gelecek olursa mezhepler bereket nedeni ve ilerleme kaynağı olurlar. Lakin bu ihtilaflar dini vecibeler için birer fetva niteliği taşırlarsa, bu durum fetvaya tabi olanların birbirinden uzaklaşmasına neden olur. Dolayısıyla nazariyelerin ihtilaf ve farklılık nedeni olmaması için bunların müşterek bir fetva ve vecibe ile sonuçlanması gerekir.
Reklam
Sosyal ve siyasal yaşamın zirvesinde olmasına rağmen ev işlerinde eşine ve çocuklarına yardımcı oluyordu. Bazen yemek yapıyor, elbise yıkıyor ve hatta evi bile süpürüyordu. Sınırlı ve kısıtlı imkânlarla büyük işler başarıyordu. Lübnan'a gittiği ilk yıllarda daha çok ticari taksilere biniyor tüm işlerine bu taksilerle gidiyordu. Fakat Sonraki günlerde gidiş gelişlerinde artış olunca ucuz fiyata özel bir araç satın almak zorunda kaldı ve Ebu Ali Hüseyin'i hicaziye adındaki şahısta onun özel şoförlüğünü üstlendi İmam Musa Sadr bu özel aracıyla iç savaş yüzünden harabeye dönen Güney Lübnan köylerine gidiyordu. Uzun boylu ve iri yapılı olduğu için bu küçük arabaya güçlükle sığıyordu. Şoförünün kendisine daha büyük bir araba alalım dediği gün bu öneriyi kabul etmeyerek kendisine: "... Eğer Bizler son model iç hacmi geniş arabaları kullanacak olursak halk eziklik duygusuna kapılır. Bizler din alimiyiz dolayısıyla halkın bizi canı gönülden karşılayacağı işler yapmalıyız diye cevap verdi
"Bizler kudret cephesinden Hristiyan vatandaşlarımıza yardım eli uzatma imkanı verecek, Hristiyan ve Müslümanların birlikte yaşamalarını sağlayacak bir İslami birlik cephesinin kurulmasını istiyoruz. İsrail ise dünyaya bunun imkansız olduğunu göstermeye çalışıyor ve bağımsız bir Filistinde Hristiyan, Yahudi ve Müslümanların birlikte yaşayamayacaklarını söylüyor.
Fransa'nın sömürgeci nüfuzu, işbirlikçi hükümetler ile sağ ve sol eğilimli grupların ülke halkına bilhassa şialara karşı takındıkları aşağılayıcı tavırlar ne yazık ki, halka kendi kültür ve tarihine karşı yabancılaştırdı. Gerçek hürriyetlerini unutmalarına ve kendilerine olan güvenlerini kaybetmelerine sebep oldu.
1-İslam'ın Dünya Görüşü
İmam Musa Sadr, Kur'an ayetlerine istinaden, varlık âleminin hak ve adaletle devamlı surette kemal ve kurtuluşa doğru hareket etdiğine inanıyordu. Ona göre varlık âlemi oyun, eğlence, vurdumduymazlık ve başıboşluğun yeri değildir. İşte bu yüzden batılın, zulmün, ihanet ve tahakkümüm zail olacağını, adalet ve adalet isteminin hak ve hak istemiyle beraber baki kalacağını söylüyordu.
Sayfa 61
Reklam
2-İslam'da İnsan
İmam Musa Sadr, Rum sûresi'nin otuzuncu ayetine istinaden insanın yaratılışını dinî görüşlere göre yorumluyor ve şöyle diyordu: ...İslâm'a göre bütün insanlar iyidir ve temiz fıtrat üzerine yaratılmışlardır. Her ne kadar çıkar ve çevreden kaynaklanan etkenler insandaki iyi yetilerin dışavurumunu engelliyor ve devamlı olarak onu zulüm ve fesada duçar kılıyorsa da yine de bu temiz fıtrat insanı kurtuluşa davet etmektedir...
Sayfa 62
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.