Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
... İşte öyle bir şey yazmak istiyorum ki yukarı bakılsa mai ve daima mai; aşağı bakası siyah daima siyah... Bir şey ki mai ve siyah olsun. Hasta mıyım, bilemiyorum; fakat ah! O ne yazmak istediğimi bilsem; onu şöyle karşımda resmi çıkarılmış, tasvir edilmiş görmek mümkün olsa; işte o vakit, zannediyorum ki artık ölebilirim; hayatta nisabını tamamıyla almış bir adam hükmünde gözlerimi kapayabilirim..
İnsanlar tuhaftır! Fena bir şey yapmakta olduklarını hissedecek olurlarsa mutlaka en evvel vicdanlarını susturacak bir sebep bulurlar. Kötü işler sahibi olanlara sorunuz, hepsinde kendi kendilerince icat edilip itina ile takviye edilmiş sebeplere tesadüf edersiniz. ...
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Ahmet Cemil müsaade istedi, o, aydınlık ve kalabalık bir yere şu gizli ve yarı karanlık ciheti tercih ediyor, buradan ayaklarının altına serilen Haliç'in ve İstanbul'un münevver bir sema altında manzarasına karşı düşünmek istiyordu..
İnsanlar ne kadar büyürlerse büyüsünler, ne kadar ihtiyar olurlarsa olsunlar yine bazı dakikalar vardır ki annelerine sokularak çocuk olmak isterler.
Bilseniz, şiirin nasıl bir dile muhtaç olduğunu bilseniz! Öyle bir dil ki... Neye benzeteyim bilmem? Konuşan bir ruh gibi güzel söz söylesin, bütün kederlerimize, sevinçlerimize, düşüncelerimize, o kalbin bin türlü inceliklerine, fikrin bin çeşit derinliklerine, heyecanlara, öfkelere tercüman olsun, bir dil ki bizimle birlikte gurubun hüzünlü renklerine dalsın düşünsün, bir dil ki ruhumuzla beraber bir matemin kederiyle ağlasın. Bir dil ki asabımızın heyecanına eşlik ederek çırpınsın... Hani ya bir kemanın dilinde yankılanamaz, anlaşılamaz, bir kurala bağlanamaz nağmeler olur ki ruhu titretir... Hani ya, tan yeri ağarmadan ufuklara hafif bir renk uyuşmasıyla dağılmış sisler olur ki üzerlerinde resmi yapılamaz, belirlenemez yansımalar uçar, bakışlara buseler serper... Hani ya, bazı gözler olur ki sonsuz karanlıklarla dolu bir ufka açılmış kadar ölçülemez, nerede biteceğini anlamak mümkün olamaz derinlikleri vardır, duyguları yutar... İşte bir dil istiyoruz ki onda o nağmeler, o renkler, o derinlikler olsun. Fırtınalarla gürlesin, dalgalarla yuvarlansın, rüzgarlarla sarsılsın, sonra veremli bir kızın yatağı kenarına düşsün ağlasın, bir çocuğun beşiğine eğilsin gülsün, bir gencin umutla parlayan bakışına saklansın... Bir dil ki sanki tamamıyla insan olsun.
İnsanlar tuhaftır! Fena bir şey yapmakta olduklarını hissedecek olurlarsa mutlaka en evvel vicdanlarını susturacak bir sebep bulurlar
Reklam
Sevmek bu muydu? İnsanı güya bir mengene içinde sıkıp sıkıp da birisinin ayakları altına ezik, bitik, can çekişerek atmak isteyen bu öldürücü şey, sevmek bu muydu?
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.