Mail'in Karaağaçları

Anatole France

Mail'in Karaağaçları Quotes

You can find Mail'in Karaağaçları quotes, Mail'in Karaağaçları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bütün saygınlıklarını yitirmişlerdi; ne övgüye, ne sövgüye değerdiler.
“Şu yeryüzünde, kim kıymetli bir şeyini kaybetmemiştir ki! Gönül barışıklığı, vicdan rahatlığı, çocukluktan bu yana oluşan dostluk ya da... koca sevgisi, işte bu gibi şeyler!”
Reklam
"Bugün bizim yoksun olduğumuz şey ilâhi ruh, diye içini çekti, ne bilgi, ne zekâ!"
O, bizi yanıltmamıştır; işte bunun için gerçek insan bilimine değer veririm. O, bize her şeyi öğretmedi; işte bunun için, insan biliminin yetersizliğini öngörürüm.
Reklam
Önyargılar ne kadar basit olurlarsa, o kadar güçlüdürler. Kolayca açıklığa kavuşmayan bir önyargı o insanları derinden etkiler.
M.GUİTREL: (Rahip) "Usulüne uygun biçimde saptanmayan mucizelere ben de pek inanmam doğrusu." VALİ: "Baş başayız. Mucize diye bir şey olmadığını itiraf edin; hiç mucize yaşanmadı ve yaşanmayacak." M. GUİTREL: "Yoo tam tersi sayın vali. Mucize olabilir ve fark edilir. Dinin geçerlik kazanması için yararlıdır. Onun yararlı olduğu halkların dine dönmesi ile anlaşılmıştır."
"Mösyö Bergeret, birbirinden farklı iki görüş aynı konu içinde yer alabilir. Bunlardan biri, tanrısal kaynaklı teolojik görüş, diğeri insan kaynaklı rasyonel ya da deneyimsel görüş olabilir."
Reklam
"Sanığın hakkı kutsaldır, toplum yararı iki kez kutsaldır, adaletin yararı ise üç kez kutsaldır."
"İnsanlar bugün nasılsalar, eskiden de öyleydiler; yani aşağı yukarı iyi, aşağı yukarı kötü."
İnsan matematiği tanrısal matematik değildir. Kuşkusuz bunlar birbiriyle çelişkili olamaz. Umarım, Tanrı için üç kere üçün dokuz ettiğini bana söyletmek istemiyorsunuz. Oysa sayıların tüm özelliklerini bilmiyoruz; ama Tanrı biliyor.
Böylece, papaz askerlikte geçen dindarca öyküleri keyifli keyifli anlatmayı sürdürdü. Her öyküyü ahlaka dayandırıyordu. İyi Hıristiyanların iyi askerlerler olduğunu söylüyor, orduyu dinsel inançtan uzak tutmanın yanlış olacağını ileri sürüyordu. General Cartier de Chalmot bu bilge düşünceleri onayladı. "Sevgili rahip, dedi, bunu her zaman söylemişimdir. Manevi inançları yıkarak askeri zekâya zarar veriliyor. Öte dünyada ikinci bir yaşam umudunu yok ediyorlar. O zaman bir insandan hayatını feda etmesini hangi hakla istiyorlar?" Sonra, papaz iyilik, masumiyet ve sevinç dolu gülümsemesiyle şöyle diyordu: "Göreceksiniz, dinsel inanca geri dönülecektir. Zaten her bakımdan, o inanca başvuruyorlar. İnsanlar göründükleri kadar kötü değiller ve Tanrı her şeyin üstünde iyidir."
"Köylülerimi tanırım ben"
Doktor Fornerol tek başına kalan M.de Terremondre'a dönerek konuşmasını sürdürür: "Bitkin düşmüştüm. Adamıma şöyle dedim: "Yataktan çıkmayın, sırtüstü yatmaya gayret edin. Bandajcı arkanıza bir sırt yastığı yapana kadar pozisyonunuzu bozmayın, hep uzanmış halde kalın, aksi halde yine krize yakalanırsınız! Günün birinde öleceğinizi aklınızdan geçirmeyin! Anlaşıldı mı?" "Evet mösyö." "Çok iyi." Şimdi yıkanmaya gidiyorum. Bunca muayeneden sonra temizlenmem lâzım. Belime kadar soyunup gövdemi sabunla ovuşturuyorum. Bir çeyrek saat sonra tekrar giyiniyorum. Köy evinin bahçesinde bir bardak beyaz şarap içiyorum. İyice bulanık bir günün doğuşunu seyrediyorum, kuşlar ötüyor, yeniden hastanın odasına giriyorum. İçerisi kapkaranlık. Yatağa doğru sesleniyorum: "Hey! Nasılsınız?" Hiç kıpırdanma yok. "Beni işitiyor musunuz? Ses yok. "Uyuyor musunuz?" O sırada, arkamdan yaşlı kadının sesini duyuyorum: "Doktor Bey, bizim adam artık evde yok. Bağa gitti, geç kalıyordu." M.de Terremondre: "Köylülerimi tanırım ben, dedi."
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.