Mail'in Karaağaçları

Anatole France

Mail'in Karaağaçları Posts

You can find Mail'in Karaağaçları books, Mail'in Karaağaçları quotes and quotes, Mail'in Karaağaçları authors, Mail'in Karaağaçları reviews and reviews on 1000Kitap.
"Aklı hor görmeden, bilim aşağı görülmez; insanı hor görmeden akıl aşağı görülmez; günaha girmeden insan aşağı görülmez. İnsan aklını gelişigüzel itham eden şüphecilik, tanrısal gizemlere ters düşen günahkâr şüpheciliğin ilk basamağıdır."
Sayfa 60 - Pencere YayınlarıKitabı okudu
"İnsanlar bugün nasılsalar, eskiden de öyleydiler; yani aşağı yukarı iyi, aşağı yukarı kötü."
Sayfa 55 - Pencere YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Sizden çok uzaktayız Tanrım, başıboş gölgelerden ibaretiz."
Sayfa 15 - Pencere YayınlarıKitabı okudu
"En basit zekalar bile, eğer doğruluktan yoksun değillerse, birlik düşüncesinden mantıksal sonuçlar çıkarırlar; daha ileri olanları aynı ilkede hayran kalınacak bir felsefe bulurlar."
Sayfa 14 - Pencere YayınlarıKitabı okudu
"Teolojik disiplinin gücü işte burada. Büyük dinsizleri yalnız o disiplin eğitebilir."
Sayfa 13 - Pencere YayınlarıKitabı okudu
“Sivil ve siyasal düzende, rejime en sadık, en bağlı olan görevlilerin seçilmesi gerekir. Bundan daha iyisi can sağlığı. Ne var ki Cumhuriyete sadık papazlar yok. Bu durumda, yapılacak şey en dürüst olanlarını seçmektir.”
Reklam
"Papalığın tercihi olan biri vardır, fakat o adayın kimliği kesinlikle gizli tutulur. Papalık kayırdığı kimseler lehine ısrar etmez. Onları dayatır." "Ah! Ah! Sayın rahip, o kimseler papalığa zararlı kişiler!" "Sayın vali, o adamlar çok değerli sayılmaz; ama papalık yararına geleneği ve kalıcılığı savunurlar. Davranış ve tutum bakımından seküler kurallara uyarlar. Bu da bir güçtür sayın vali, büyük bir güç."
Gözü şu satırlara ilişti: "Tobolsk'un bir mahallesinde çıkan yangının haberini aldık. Altmış ahşap konut alevlere teslim olmuş. Uğursuz yangının ardından, yüzden fazla ailenin ekmeksiz ve barınaksız kaldığı bildiriliyor." Bu satırları okurken, Vali Worms-Clavelin derin derin içini çekti. Bu iç çekiş, zafer kazanmış bir homurdanmaya benziyordu. ... "İyi, güzel! diye bağırdı. Tobolsk kazazedeleri yararına bir şenlik düzenleriz." Sonra, dişlerinin arasından ekledi: "... Altı hafta içinde her şey unutulur, ödenek aktarmalarından bir daha kimse söz etmez."
Gazeteye göz gezdirirken, aklı Libéral'in saldırılarındaydı: Ödenek aktarması mı! İl merkezinde, ödenek aktarmasının ne anlama geldiğini bilen elli kişi çıkmazdı. Kentteki bütün budalaların başlarını sallayarak gazetenin cümlesini ciddi ciddi yinelediklerini buradan görür gibi oluyordu: "Sayın valinin ödenek aktarmalarına ilişkin berbat uygulamaları geçersiz kılmadığını üzülerek görüyoruz." Düşüncelere dalmıştı.
Para ona hem aşkı, hem saygınlığı sağlamıştı. Açıkçası, onun dinsel inancı zenginlikti.
Reklam
Bazı yazarların ileri sürdüğüne göre, bu yüzkızartıcı canavarlık (tecavüz) bir ailenin içinde barınır ve kalıtımsal olarak bireylere geçermiş.
“Eğer kör şeytan bizi havalara kaldırıp şehrin damlarını açarak içerisini gösterse, korkunç sahnelere tanık olabiliriz. Vatandaşlarımızın arasında öyle manyaklar, öyle sapıklar, öyle kaçıklar görürüz ki bu yüzden dehşete kapılabiliriz.”
Yargıç Peloux ... Önemsiz bir dâva vekili olan Normandiyalı Peloux, uğursuz bir arazi anlaşmazlığı sonunda yazıhanesini satmak zorunda kalmış, Cumhuriyet rejiminin yargıçlar kurulunu ayıklamaya başladığı dönemde yargıçlığa atanmıştı. Fransa'nın bir ucundan öbür ucuna gönderilerek, hukuk bilgisinin neredeyse hiçe sayıldığı mahkemelerde görev aldı. Hileli dâvalarda edindiği deneyim onu işe yarar hale getirdi. yönetimle ilişkileri yükselmesini sağladı. Ancak geçmişinden kalan silik bir leke peşini bırakmıyordu. Herkes ona küçümseyerek bakıyordu. Bu uzun süreli aşağılanmalara olgunlukla direnmeyi başardı. Hakaretleri ses çıkarmadan göğüsledi. Bugün barosuna kayıtlı bir avukat olan müstafi savcı yardımcısı M. Lerond, Pas-Perdus salonunda onun hakkında şöyle demişti: "Sanık sandalyesi ile hakim kürsüsü arasındaki mesafeyi iyi ölçmeyi bilen bir hukuk adamı." Nitekim, daima elinden kaçan bu kamusal takdir hiç ummadığı bir anda, ani bir geri dönüşle nihayet kendisine ulaşmıştı. İki yıldan bu yana, bütün toplum Yargıç Peloux'yu erdemli bir hakim olarak kabul ediyordu. Anarşist üç arkadaşına beş yıl hapis cezası vermiş, gösterdiği cesaret takdirle karşılanmıştı. Kararı okurken, yanındaki iki savcı yardımcısının benzi atmıştı; oysa o sakin sakin gülümsüyordu. O üç arkadaşının suçu, halkı kardeşlik ilkesine karşı kışkırtan duvar ilânlarını kışlalara dağıtmaktı.
"Sayın vali, dedi, iyi din adamlarımızı bize iade edin. İyiliksever sörleri yeniden hastanelere alın. Kovduğunuz Tanrı'yı tekrar okullara sokun. Çocuklarımızın Hıristiyan olmalarına engel olmayın ve... o zaman birbirimizle anlaşmamız daha kolaylaşacak." ... "Öyle mi madam! Ne sanıyorsunuz siz, il merkezinin bütün sokakları siyah cübbeli papazlarla dolup taşmıyor mu? Her kafesin arkasında rahipler yok mu? Genç Gustave'ınıza gelince, bütün gün kızların peşinde koşacağına âyine gitsin! Engel olan kim!"
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.