Makaleler

Safiye Erol

Makaleler Quotes

You can find Makaleler quotes, Makaleler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Uyanıklık hâlimizin sırlarını sanki çözmüşüz gibi rüyâlarımızın izâhına bu derece zihin sarf ediyoruz, biz insanlar böyleyiz işte, dostlar alış verişte görsün.
Sayfa 243 - Kubbealtı Yayınları, 3.BaskıKitabı okudu
Reklam
“Modern insanın başta husûsiyeti, zamânının kıt olması. Gözler durmadan kol saatine bakıyor. Batılı bir âlim, meşhur bir sinir mütehassısı, muâyeneye gelen hastaların ilk 10 dakikalık görüşme esnâsında kaç defâ kol saatine baktıklarına dikkat eder ve hükümler için bu müşâhadeden faydalanırmış.”
Sayfa 177 - Kubbealtı Neşriyât, 4.baskı, 2016.Kitabı okudu
“Kıskançlık kötü bir hastalıktır, ne kendi nâmına, ne benim hesâbıma kalbinde böyle bir illet geliştirmeni istemem. Sana kıskançlığın kesin devâsını söyleyeyim bâri. Arkadaşım, gözlerinde çabucak parlayan merakla bana baktı. Anti-haset ilâcının başı, sonsuz derecede mesut ve zengin olmaktır dedim. Yekten anlaşılamayacağımı bildiğim için teşrihe koyuldum: Beylik mânâda mesut ve zengin olmayı kastetmiyorum. Başka türlü mutluluk, başka türlü doyuşluk. Bir insan dış dünyâya baktıkça hiçbir zaman kendini mesut ve zengin sayamaz, çünkü bilirsin, el elden üstündür tâ arşa kadar. Cihanı fetheden, tâ Yecüç Mecüç diyârına varınca hükmü altına alan Büyük İskender bile tatmin olamadı, ölüme mahkûm olduğunu anlıyordu, dirim suyundan içerek Hızır gibi ölmezlik kazanamamıştı, bu yüzden muratsız kaldı. İnsan safâ bulmak isterse kendi içine nazar etmeli, kendi saltanatını bulasıya dek.”
Sayfa 90 - Kubbealtı Neşriyat, 4.baskı, 2016.Kitabı okudu
Safiyeciğim İyi ki Bu Dönemde Yaşamamışsın...
“İki sene evvel Beyoğlu’ndan dolmuşa bindim, nasılsa başka yolcu çıkmadı, şoför hırslandı, benden kurtulmak istiyordu, sessiz sadâsız parayı ödeyip yarı yolda inmeye çoktan gönüllenmiştim ki Tepebaşı’nda arabayı durdurdu, baş parmağını gerisin geriye bana doğru çakarak diğer bir şoföre haykırdı: ‘Mahmut! Şunu Cağaloğlu’na atsana..’ Atmak tabirine içerlemeyecek kadar şoför argosunu öğrenmiştim, biz hepimiz onların nazarında birer denk, bohça, sandık, sepet, kısaca birer yükten ibâretiz. Ama benden bahsederken ‘şunu’ diyeceğine ‘hanımı’ dese şahsiyetinden eksik mi düşerdi? Şehir içinde itilip kakılmaya, horlanmaya, daniskadan aşırı kabalıkları sîneye çekmeye alıştık. Ya kendi mahallemiz esnafına ne diyelim? Onlar ki bizi dâima selamla girer, ricâ ile ister, teşekkürle alır, vedâ ile ayrılır görmüşlerdir. Hatta hal hatır soruşur, bayramlarda, kandillerde tebrikleşiriz. İşte gördüm ki bu mahalle esnafımız da işi azıttı. Sebze meyve aldığımız dükkânda hep gedikli müşterileriz, eski bir gelenektir ki çıraklara yardım olsun diye bâzen kendimiz meselâ portakalı yâhut enginarı üç beş alır, terâziye taşırız. Bu itiyatla birkaç deste dolmalık yaprağı gelişi güzel tutmuştum ki çırak ‘Hanım, mostraları kendine seçme’ diye bağırıyordu. Terbiyesizin zoruna bak. Demet demet basılmış yaprakların da mostrası olur muymuş? Olsa bile bana tenezzül yaraşmayacağını şu dükkân bilmez m?”
Sayfa 94 - Kubbealtı Neşriyat, 4.baskı, 2016.Kitabı okudu
'Atladım bahçeye girdim gülleri fincan gibi Gerdanında benleri var her biri mercan gibi''
Sayfa 301 - Kubbealtı Neşriyat, 4.baskı, 2016.Kitabı okudu
Reklam
'Kedi sevmeyenler ve orta bölgede nötralize olmuş olanlar kusuruma bakmasın, evet kediyi çok sevdim. Keşke muhabbet sermayesini yatırdığım diğer yaratıklar da kedi kadar olabilseydi. Ona hizmet ettim, o da bana hizmet etti; onu okşadım, o da beni okşadı; onu özledim, o da beni özledi. Onsuz duramaz oldum, o da aynı düşkünlükle bensiz duramaz oldu. Hasılı şu yalancı dünyada sevgi terazimi denk getiren seyrek vücutlardan biri oldu. Beni inkisara uğratmadı, canımı yakmadı, muhabbete karşı katmer faiziyle muhabbet ödeyerek bana bir defada nasılsa isabetli bir yere gönül vermiş olmanın tatmin ve iftiharını sundu.'
Sayfa 258 - Kubbealtı Neşriyat, 4.baskı, 2016.Kitabı okudu
"Bu bir demdir gelir geçer Doyamazsın demedim mi? "
Sayfa 202 - Kubbealtı Yayınları, 3.BaskıKitabı okudu
“Hasılı insanlara üstün kuvvetler soydan soptan gelir. Kütük ne kadar sağlam, kökler ne kadar güçlü ise dal budak da öyle. Bâzen de maddî şecerenin yerini mânevî şecere diyeceğimiz îman tutar.”
Sayfa 137 - Kubbealtı Neşriyat, 4.baskı, 2016.Kitabı okudu
“İki türlü yorgunluk var, kederli yorgunluktan Allah korusun, sevinçli yorgunluğa gelince; onsuz bayram olmuyor.”
Sayfa 128 - Kubbealtı Neşriyat, 4.baskı, 2016.Kitabı okudu
138 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.