Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Makedonya'dan Esen İmbat

Zühal İzmirli

Makedonya'dan Esen İmbat Gönderileri

Makedonya'dan Esen İmbat kitaplarını, Makedonya'dan Esen İmbat sözleri ve alıntılarını, Makedonya'dan Esen İmbat yazarlarını, Makedonya'dan Esen İmbat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öğretim yılının sonuna yaklaşıyorlardı. Ortaokuldan mezuniyet diploması almak kolay değildi o yıllarda (1934)... Bakalorya (olgunluk) imtihanı vardı önlerinde... (Günümüzdeki eğitimle kıyaslamak gerekir.)
Sayfa 143Kitabı okudu
Bir kitabın ömrü, değer bilenin elinde korunarak sonsuza kadar uzanabilir.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Kütahya halkı, meydanları tıklım tıklım doldurmuş, resmi geçit törenini alkışlıyordu var güçleriyle. Şiirler okundu, marşlar söylendi, fener alayları düzenlendi. Üç gün, üç gece şenlikler içinde geçti. Cumhuriyetimiz kurulalı on yıl olmuştu. Her yerde Onuncu Yıl Marşı söyleniyordu. Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan. On yılda, on beş milyon genç, yarattık her yaştan. Başta, bütün dünyanın saydığı Başkumamdan, Demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan. Türküz, cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!
Sayfa 127Kitabı okudu
Gazi Paşa'nın Kütahya Ortaokulu'na geldiği o gün, öğrenciler koridorlara ve bahçeye belli bir intizam içinde dizildiler. İşte Ata'sını ilk defa gördüğü anı, hiçbir zaman unutamayacaktı Hasan Tahsin. Mustafa Kemal'in emsalsiz zarafetine, kibarlığına hayran olmuştu. Saçı, yakası, kravatı, elbisesi, ayakkabısı inceden inceye düşünülerek uyum içinde hazırlanmıştı. Büyük Atatürk'ün siması, bakışları, tebessümü bu ahengi tamamlıyor, herkesi kendisine hayran bırakıyordu.
Sayfa 105Kitabı okudu
Anavatana Doğru
Annesinin; altınlarını dizdiği kemerleri, üst üste beline bağlama gayreti içinde olduğunu görüp; 'Yardım edeyim' dedi. 'Tamam tamam... Hallettım.' diye yanıtladı Kamile Hanım onu. Boynuna da neredeyse beline kadar uzanan beşibirliklerin ve altınların süslediği, besibiryerdesini takıp görünmesin diye üstünü ipek çarşafıyla kapadı. Dikkatli olmaları gerekiyordu.
KÜTAHYA
Bu tren yolları yapılırken bazı kişiler hükümete gidip; 'Biz bu gavur icadı trenin, şehrimizden geçmesini istemiyoruz.' demişler. Sonradan nasıl bir kısmeti kaçırdıklarını fark edip trenin geçmesini istemişler.
Reklam
İstanbul...İstanbul...
Deniz kıyısındaki bu görkemli tarihi binaya hayranlıkla bakan çocuk, buranın Anadolu demiryollarının başladığı ilk istasyon olduğunu öğrendi. Anadolu'ya hareket edecek trenler, Haydarpaşa Garı'ndan kalkıyorlardı.
Trenin Camındaki Ay Yıldız
Tekrar bindikleri bu yeni trenin vagonları daha genişti. Birden trenin camındaki ay ve yıldızı gördü. İçinde ılık ılık bir şeyler kıpırdadı. Başına, kalbine, ruhuna doğru, bütün benliğini ebediyen saran bir sevinç ve gurur dalgasının yayıldığını hissetti.
Anavatana Doğru
İşte bu kara trenlerle ayrılmıştı göç eden birçok insan. Şu demiryolunun kıyısı ne ağıtlar dinlemişti, ne üzüntüler yaşamıştı bilinmez... Neler görüp neler geçirmişti Üsküp İstasyonu kim bilir...
Gerekli konuşmalar yapıldıktan sonra Mucibe Hanım, minik Hasan Tahsin'in avucunun içine, sabit kalemle Kuran'dan bazı ayetler yazıp üzerine toz şeker dökerek; 'Avucunu yala' dedi. Hocasının sözünü dinleyerek hemen avucunu yaladı. Yaz sıcağında, sabit kalemle yazılan yazılar, terli avuçta mor hale gelmiş, böylece o da 'mürekkep yalamışlar sınıfına' girmişti.
Reklam
Bahar Kokulu Rüzgârlar
Kız ne yaptın akşama, Kavurma, kavurma. Geceliğini, fistanını, Savurma, savurma... Aah Şeriban, Oyna mori, çal mori, Şeriban, Şeriban....
27 öğeden 16 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.