"Böyle kul köle olarak, onursuzca yaşamaktansa ölmek iyidir. Yerin altı, yerin üstünden daha iyidir ve şereflidir. Böyle yaşamayalım, ya ölelim, ya dirilerim! "
"Ey ağalar, hanlar, beyler! Ey Kırgızlar! Ey Kazaklar! Ey Kıpçaklar! Uyanın! Düşmana yalvarmakla yakarmakla canınız, hayatınız kurtulmaz. Düşmanın narasından korkmayın! Siz düşmanı naranızla korkutun. Korkunun ölüme faydası yok. Korkmak insanı diri yapmaz. Ata babalarımız gibi savaşalım, onların yolundan yürüyelim. Korkup oturmakla düşmanı yenemeyiz. Zalim düşmandan kaçarak kurtulamayız. Silahlanalım ve düşmana saldıralım. Kırgız yurtlarını ve Aladağımızı kurtaralım."
Manas da başka alplara benzemezdi, Altay Dağlarının kaplanıydı. Onun heybetinden, duruşundan ay korkup bulutun arkasına saklanır, güneş korkup erken batmaya çalışırdı. Manas işte böyle bir kahramandı.
İnsan kendi vatanından ayrılırsa uğurlu olmaz. Kendi soyundan ayrı düşerse o yiğide zor başlar ve başkalarının yanında kötü duruma düşer. Ana yurdundan ayrılmak, kendi soyundan ayrı düşmek ölümle aynıdır.
Manas başka alplere benzemezdi, Altay dağlarının kaplanı idi. Onun heybetinden, duruşundan Ay korkup bulutun arkasına gizlenir, güneş korkup tez batmaya çalışırdı.
Düşmana karşı kınından çıkmıyorsa eşsiz bir kılıcın ne anlamı var? Artık düşmana karşı kullanılmayacakken neden bir mızrak ve altın bir yay kullanalım?