Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Marcos'la On Gün

Metin Yeğin

Marcos'la On Gün Gönderileri

Marcos'la On Gün kitaplarını, Marcos'la On Gün sözleri ve alıntılarını, Marcos'la On Gün yazarlarını, Marcos'la On Gün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir zaman bozguna uğramış, yenilmiş değiliz. Eğer biz ölürsek, çocuklarımız ve torunlarımız mücadeleye devam edecek. Bu bizim yaşam biçimimiz. Hiçbir şey direnişimizi durduramaz.
Sayfa 129Kitabı okudu
Şimdi gecenin kendi kelimeleri var ve tamamen unutul­muş hikayeleri bulup çıkarıyor
Reklam
Kaçak hayvan ticareti dünyada uyuşturucu ticaretinden sonra kara para trafiğinde en büyük payı alır.
EZLN bir rüyayı yakaladı ve çoğunluğun desteğini kazandı.
"Ben bu yumurtayı kırdım ve kadın ile adam doğdu. Onlar birlik­ te yaşayacak ve birlikte ölecekler. Ama yeniden doğacaklar. Bir kere daha doğacaklar ve bir kere daha ölecekler ve başka bir zamanda do­ğup ölene dek sürecek. Ve hep doğacaklar çünkü ölüm bir yalandır." Makiritare yerlilerinin bir efsanesinden.
"Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok, kesinlikle hiçbir şeyimiz. Ne ka­famızın üzerinde doğru dürüst bir dam, ne toprak, ne yiyecek, ne eğitim, ne özgürce ve demokratik yollardan liderlerimizi seçme hak­kımız, ne yabancı sermayeler yüzünden soluk alma hakkımız ve ne de adalet; kendimiz ve çocuklarımız için. Fakat yeter artık diyoruz! Biz bu ulusun gerçek kurucularının torunlarıyız, her şeyi elinden alınmış bizler, bütün kardeşlerimizi savaşımıza katılmaya çağırıyo­ruz, açlıktan ölmemenin tek çaresi bu!"
Reklam
İhtilaf çözülmüş göründü fakat sebepler devam etti. Aynı dıştan görünüş ile her şey yatıştı.
Bu yaşlı köylüler: "Rüzgar, yağmur ve güneş bize toprağı ne zaman ekeceğimizi ve bi­çeceğimizi söylediği gibi umudun da yeşertilip biçileceğini söyler" derler. Şimdi de rüzgar, yağmur ve güneş: "Bu kadar çok yoksul­lukla ölüm yerine isyanı hasat etmenin zamanı geldi diye fısıldıyor"
Yerli komünlerindeki yaşlıların en yaş­lısı der ki; bir zamanlar Zapata adında adamları ile birlikte ayaklanıp 'ülke ve özgürlüğü' haykıran bir adam varmış. Onlar, Zapata'nın öl­mediğini ve dönmek zorunda olduğunu söylerler
Latin Amerika saatine bayağı alıştık. Örneğin Peru'da eğer bir yere 8'de davetliyseniz ve saat 8'de orada olursanız bu çok ayıptır. En azından bir saat geç gitmeli, dokuzda orada olmalısınız. Hatta bu geç kalma o kadar resmileşmiştir ki çift saatli düğün davetiyeleri vardır; davet saati sekiz, gelme saati dokuz gibi. Latin Amerika'nın zaman anlayışının hayranlarından olan biz, buna pek aldırmaksızın beklerken, saat tam onda Enlace Civil'in açılmasına şaşırdık. Ancak daha sonra öğrendik ki bu geç kalma Latin Amerika keyfi saat uygulaması değil, küçük ve hoş bir başkaldırı biçi­mi. Meksika hükümeti yaz saati uygulaması olarak saatleri 1 saat ileri aldırdığında, Zapatistler ve Mayalar, "sizin kaprisleriniz-endüstrileri­niz, mesai saatleriniz, bankacılık problemleriniz, borsalarınız, dünya pazarlarınız- pek ilgilendirmiyor" deyip saatlerini eski zamanda bı­rakmışlar.
Reklam
Geri dönmek mi istiyorsunuz? Tamam? Başka yerler mi? Deği­şik yerler mi? Hangi ülkede? Meksika'da mı? Aynısını göreceksiniz. Renkler değişecek, diller, mekan, isimler değişecek fakat insanlar, sömürü, yoksulluk ve ölüm aynı.
Hadi Ocosingo'dan ayrılalım, kırlık alana hayran kalmaya devam edin . . . Sahipleri mi? Evet, büyük çiftlik sahipleri. Ne mi yetişiyor? Sığır, kahve, mısır. . . Ulusal Yerli Enstitüsü'nü gördünüz mü? Evet, şehirden çıkarkenkini. Şu kam­yonları gördünüz mü? Onlar yerli köylülere veresiye veriliyor. Sa­dece kurşunsuz benzin ile çalışıyorlar çünkü çevre için daha iyi . . .
"Ben başka bir şeyden bahsediyorum, esmeye başlayan başka rüzgarlardan ... "