Pazarlama bir kendini bilme oyunudur. Bununla birlikte tıpkı bireyin kendini keşfetme yolculuğunda yaşadığı gel gitler, sancılar, isyanlar gibi marka yaratma yolculuğu da kan, ter ve gözyaşı barındırır içerisinde... Yolculuk rotanızı daha gemiye binmeden detaylı şekilde çizerseniz, her bir tayfanın sesine kulak verirseniz, en az badire ile hedefinize ulaşır, gökkuşağının altında gömülü olan cinlerin hazinesine ulaşırsınız.
Markaların Seyir Defteri kitabını yazarken işte bu bakış açısı ile pazarlama dünyası paydaşlarına kolaylıkla uygulayacakları ipuçları kadar oyunun kurallarını da anlamaları için yerel örnekleri, global bilgilerle harmanlayarak, hap halinde bir Kaptanın Seyir Defteri hazırlamak istedim.
Şimdi sizle birlikte akıl çarklarımızı çalıştırmaya ve harekete geçmeye başlayalım; BENİMLE BİR YOLCULUĞA VAR MISINIZ?
ESRA BAYKAL Marka Köklendirme Danışmanı
Markalar kendi kendilerine oluşan doğal varlıklar değiller. Markaları yaratanlar insanlar. Üstelik kendi ihtiyaçlarından, statülerinden ve duygularından marka yaratıyorlar. Durum böyle olunca da insansılaştırma (antropomorfik) yaklaşımıyla hareket edip insanmış gibi davranan ve yaşayan markalar oluşturuyorlar. Satın aldığımız ve tükettiğimiz ürün-hizmet olsa da tercih ettiğimiz “şey” marka.
Esra Baykal marka üzerine hazırladığı bu kitapta zihnimizi açmaya devam ediyor. İnsansı markaları biraz daha keşfetmeye yönelik bir içerik sizi bekliyor. Kendi hayatımıza bilerek dahil ettiğimiz markaların dünyasında bakalım başka neler var?
BÜLENT FİDAN, Marka Danışmanı & Marka Konseyi YK Başkanı
