Peki kadınların, devriminin bu aşamasındaki rolü neydi? Bu araştırma için toparladığım tarih kitapları ve kağıtlarda onlardan hiç bahsedilmiyor. Büyük bir olasılıkla sorumlulukları olmayan grupları belirtmek için kullanılan "insanlar", "köylüler" ve "öğrenciler" gibi sözcükler, içlerinde kadınların da bulundukları toplulukları belirtmekte, ama karar alma mekanizmasında, yani "ordu", "hükümet" ve "Derg" gibi kurumlarda onlara rastlayamıyoruz. İlk bölümdeki anlatımlardan, kadınların ne kadar ezildiklerini bildiğimizden dolayı, onların katılımlarına yönelik beklentilerimizin az olması gerekir.
Ama Tigreliler'in ağzından derlediğim tarih, kadınların değişim için en başından beri mücadelenin içinde bulunduklarını gösteriyor. İlk kadın savaşçı Eritre'ye göç edip orada bir fabrikad iş bulan Marta'ydı. Orada iken Eritre mücadelesini yürüten kadınlar tarafından etkilenmiş ve mücadelenin başlamasından sekiz ay sonra TPLF'ye katılmak için kırsal alana çıkmıştı. Bugün Marta, Tigre'de bir efsane. Bir çarpışmada ölmesine rağmen, bir model olarak kadınların beyinlerinde yaşıyor ve adı da kadın savaşçılar için kurulan Marta Okulu ile yaşıyor.
