Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Martin Luther ve İslam Anlayışı

Ludwig Hagemann

Martin Luther ve İslam Anlayışı Gönderileri

Martin Luther ve İslam Anlayışı kitaplarını, Martin Luther ve İslam Anlayışı sözleri ve alıntılarını, Martin Luther ve İslam Anlayışı yazarlarını, Martin Luther ve İslam Anlayışı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Luther'in İslam'ı Deccal'in kıyamet gücü olarak yorumlaması, onun İslam' a özgü inanç temeline ve inanç orijinalliğine bakmasını engellemiş, bakış açısı çoğunlukla İslam ile teolojik çatışmada ayıncı Hıristiyan unsurlar olan "theologia crucis 'de" odaklaşmıştır.
Luther ayrıca İslam 'ın evlilik hükümlerini de eleştiriyor: "Üçüncü nokta ise Muhammed'in Kuran' ının evliliğe hürmet etmemesi..." Kuran düzenli bir cinsel yaşam, evlilik ve aile yaşamı sağlamak için İslam toplumunda evlenme çağına gelmiş tüm kadın ve erkelerin evlendirilmesini emrediyor. Bir erkeğin aynı zamanda evlenebileceği kadın sayısını Kuran dörtle sınırlandırdı fakat bunun koşulu erkeğin kadınlarına adil davranması, ki bu Kuran'a göre oldukça zor başarıla­bilecek bir şey. Evliliğin dışında da erkekler köleleri arasından seçtikleri metresleri ile de cinsel ilişkiye girebilirler. Böyle bir evlilik ahla­kı Luther'e göre evliliğin özünü tanımıyor, şayet "herkes istediği ka­dar kadın alırsa ... böyle bir yapı evlilik değildir ve evlilik de olamaz, çünkü hiç bir erkek Genesis 3'de Tanrının söylediği şekilde kadının düşüncesini almıyor ve hayat boyu kadının yanında olmayı düşünmü­yor"
Sayfa 19 - pdfKitabı okudu
Reklam
Dünyayı öttürmüşüz be :D
Luther'in Türk tehlikesini Tanrının bir cezası olarak değerlendir­mesinden dua ve tövbe etme uyarısı neticede ortaya çıktı. Sakson pren­si Johann Friedrich'in emriyle 1541 yılında Martin Luther ".Türklere karşı duaya çağrıyı" yazdı. 1529 yılındaki her iki Türk yazılarında da sürekli olarak dua etme ve tövbe etme çağrılarında bulunmuştu: "Ra­hip ve hatipler tüm gayretlerini göstererek halkı tövbe ve dua için uyar­ malıdır".
Sayfa 9 - pdfKitabı okudu
1453 yılında İstanbul'un Osmanlıla­rın eline geçmesi Avrupa'yı dehşete boğdu. "O kadar çok kan döküldü ki dereler şehrin içerisinden kan dolu aktı. Konstantin tarafından kuru­lan bu asil şehir böyle gavurların eline geçti...", diye yazıyordu olayın etkisi altında kalan ve daha sonra Papa II. Pius olan Enea Silvio Picco­lomini Kardinal Nikolaus von Kues'e.
Sayfa 6 - pdfKitabı okudu
Hıristiyanlığın ve İslam'ın çatışmalarla dolu ilişkisi yüzyıllar bo­yunca karşılıklı tehdit ve savaşlarla şekillendi. İslamla seferber olan Araplar önce İran'ın ve sonra da Bizans İmparatorluğunun şehirlerini hemen hemen hiç yenilgi görmeksizin ele geçirdiler, Anadolu' daki, Suriye'deki ve Mısır'daki Hıristiyan bölgelerini fethettiler, Sicil­ya'daki Bizans deniz hakimiyetini kırdılar, kuzey Afrikadan sonra İspanya'yı dahi boyunduruk altına aldılar ve ancak 732 yılında Karl Martell sayesinde Avrupanın merkez bölgelerinden uzak tutulabildiler.
Sayfa 5 - pdfKitabı okudu