Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Maruzatım Var
Nurhan SuerdemMaruzatım Var Yorumları ve İncelemeleri
Maruzatım Var yorumları ve incelemelerini, Maruzatım Var kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Maruzatım Var puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
810 üzerinden
2020 Haldun Taner Öykü Ödülünü alan Maruzatım Var, içinde on tane öyküyü barındıran sıcacık bir eser.Özgün, konuşma dili sadeliğinde, samimi bir üslupla kaleme alınan eserdeki öyküler muazzam. Sevgili Nurhan Suerdem hayata dair maruzatlarını bir bir sıralıyor.
Öykülerin genelinde ömrünün sonbaharında olanların yalnızlığı, gidenler ve geride
Maruzatım Var, 2020 yılı Haldun Taner Öykü Ödülünü almış bir eser. 10 kısa, samimi öyküde oluşuyor. Öykülerin kısalığına aldanıp bir çırpıda okunmamalı ama, her öykünün konusu o kadar derin ki sindire sindire okunmalı bu güzel kitap Öykülerdeki karakterlerin hepsi hayatla derdi olan kişiler yani gerçekten "maruzatı olan insanlar": yalnız kalanlar, isminin altında ezilenler, toplum baskısıyla evlendirilmeye çalışılan kadınlar, ailesine küsenler, yaralı çocukluklar, mutlu olmayan ama öyle görünen kişiler... Bu karakterlerin hepsi bizim, hayatımızın, toplumumuzun bir parçası o yüzden yazar çok samimi ve hassas bir noktadan dile getirmiş bu karakterlerin dertlerini. Çok duru bir Türkçe ve sade bir üslup ile süslemeden, olduğu gibi, tüm gerçek haliyle dile getirilmiş tüm maruzatlar. Genelde roman okuyan kişilerin bile öykü okumaya başlarken okuyabileceği mükemmel bir kitap. Yapmacık ve göstermelik yaşanan dünyadan uzaklaşıp düşünmeye vakit ayırmak isteyen herkese önerimdir
Bu kitabı İzmir Kitap Kulübü ile beraber okudum ve kulüple birlikte Nurhan Suerdem ile de bir söyleşi yapma şansı bulduk. Kendisi, aynı kitabının dili gibi samimi bir şekilde anlattı kendini ve sorularımızı cevapladı. Toplantıda fark ettim ki tüm bu konular aslında onun çözülsün diye umduğu konular. Yani yazarımızın bu konularla ilgili "maruzatı var" hadi hep beraber bu sese bir kulak verelim
●MARUZATIM VAR| Nurhan Suerdem' in kaleminden çıkan bir kaç sayfadan oluşan kısa hikayelerin bulunduğu bir öykü kitabı. Okurken bir şeye takıldım yazarın sürekli kadın organından bahsetmesi beni rahatsız etti neredeyse tüm öyküler bunun üzerinde oluşmuş. Bir Sokak adlı öyküsünü beğendim, Murat camına değen top sayesinde kendine geliyor adeta, gözü karşı taraftaki balkona takılıyor. Bir kadın ve bir adam, konuşan sadece adam oluyor kadın cevap vermiyor, daha sonra içeriden tarak getirip kadının saçlarını tarayıp boynuna fular takıyor, kadın tepksiz hala. İhtiyaçlarını almak için çıktığında o adamın karısının trafik kazasında öldüğünü öğreniyor..
.
.
Arka arkaya iki öykü kitabı okumuş oldum bu ay bana soracak olursanız diğerini daha başarılı buldum. Önerebileceğim bir tarza sahip değil, seveni vardır tabi saygı duyarım fakat çoğunluğun hoşuna gitmez. 108 sayfa olduğu için gün içinde okunabilir, ben elime aldığım gün bitirdim. Sırada kitap mutlu eder umarım.. Kitapla kalın..
2020 Haldun Taner öykü ödüllü 10 öyküden oluşan bir kitap...
Maruzatı olan insanları anlatıyor yazar bize. Adından memnun olmayanını mı ararsınız, annesine küskün olanını mı, yalnızlık çekenini mi, vakti olmayanını mı...
Özellikle ilk öyküleri çok etkileyiciydi benim açımdan. Çocukların yaşamak zorunda kaldıkları ve onları hiç anlama çabası olmaması, yitirilen zaman, dostluklar, sevgiler...
Kısacık, kolay okunan bir kitap.
Tavsiyemdir
On öyküden oluşan bu kitap için öncelikle Nurhan Hanım’ın kalemine sağlık. Büyük bir keyifle okudum. Öykülerin her biri çok etkileyici. İçsel monologlar, diyaloglar harika. Dil sade ve akıcı.
Tenes'in Baltası, Eşik, özellikle Aziz Bey favorim.
İçinize işleyen, her birinde kendinizden bireyler bulacağınız samimi hikayeler okumak istiyorsanız Maruzatım Var 'ı okuyun efendim. Pişman olmazsınız.
Yazar esere kızına ithaf ederek başlamış.
Kitap on öyküden oluşuyor. Akıcı bir dile sahip. Yer yer dil oyunları görmek mümkün. İçerik olarak genellikle modern hayatta ailenin dağılması ve aile içindeki bireyin yalnızlığı ele alınmış.
Öykülerin geneli kahraman bakış açısıyla yazılmış ve kadın kahraman seçilmiş. Baş kahramanın erkek okuduğu öykülerde ise hakim bakış açısı tercih edilmiş.
Sabah Sesi öyküsünde evin küçük kızının bir erkekle tanışmaya gidişinde yanında arkadaşını da götürmesi işlenmiş. Tavsiyem yanınızda birini götürecekseniz, o sizden iyi olmasın.
Asliye Hukuk Hakimliği'ne öyküsünde ismini değiştirmek isteyen bir kızın yaşadıkları işlenmiş. Günümüzde bu işler kolaylaştı.
Tenes'in Baltası öyküsünde affetmenin hafifliği vurgulanmış. Eşik öyküsünde kıskançlık işlenmiş. Aziz Bey öyküsünde ise yaşlılık ve eşlerden kadın mı erkek mi önce ölmeli sorgulatılmış.
Bir Sokak öyküsünde karısından ayrılan Murat'ın karısına düşkün karşı binada oturan adamı gözlemesi ele alınmış. Talih Kuşu'nda çirkin şansına değinilmiş. Bir erkek bakış açısından söyleyeyim, çirkinin şansı olmaz. Zeki insan şanslı görünür.
Oturan Mavi Bulut öyküsünde çocuk kahramanın Kızılderili oyununu izliyoruz. Madur olan hep çocuklardır. Çünkü onlar günahsızdır.
Koş Sevil Koş! öyküsünün isminde Bizimkiler dizisinin "Sevim koş" repliğine gönderme yapılmış. Sevil hangi birine yetişsin.
Yetişkin Oyunlar öyküsünde ise adam asmaca oyunu ile gerçek hayattaki mahkemelerin cezalandırılması arasında ilişki kurulmuş.
Çok yorulmadan rahatça okunacak kitap. Okuduğum incelemelerde kadın organının sık kullanildigindan bahsedilmiş ben rastlamadım (keşke rastlasaydim!). Kadın oykuculeri destekleyelim
En çok Eşik isimki öyküyü beğendim. kadının o öyküde kendi yaşlanmış bedenine cesaretle bakması, bunun bir öyküde konu olarak yer alabilmesi sevindirici.
108 syf.
·
Puan vermedi
Öykü kitabı bir çırpıda okunmaz durup sindirmek lazım, deseler de bu kitabı minik araları zor vererek bitirdim. Zorba Kitabevi'ndeki arkadaşların tavsiyesi ile okudum. İlk öykülerde yazar ve okur karşılıklı birbirinize ısınıyorsunuz, sonraki öyküler esas demi veriyor sanki. Ya da sıralama beni sonlarda daha fazla yakaladı.
Aile mefhumu, çocukluk yaraları da var, sağlam ve net politik bir duruş da. Çocuk gözünden öyküler daima başımın tacı olduğu için en çok Oturan Mavi Bulut'un Eksik Listesi'ni beğendim. Tenes'in Baltası da çok hoştu. Ada ve Sait Faik çağrışımı şahsen bende etkili sanırım :)
Eşik'te atmosfer kurma yeteneğine hayran kaldım, Talih Kuşu'nda da karakter çizimine. İlk öyküde ise diyalogların akıcılığı ile ilerliyoruz ki diyaloglar da metinlerin genelinde çok iyi.
Bireyselden toplumsala, tikelden tümele bir izleği var sanki öykü sıralamasının. Anlatı biçimleri de tek değil, ilahi anlatımdan ben diline hatta mektup biçiminde sen diline kadar pek çok özne kullanılmış.
Aile, aidiyet gibi sorgulanan kavramlar, politik vurgusu fazla öykülerde de arka planda ustaca iklim yaratmış. Önyargı kavramına da çok sık ziyaretler yaptım okurken, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına mahcubiyetle insanlaştırıyor ve öyle yakınlaşıyoruz belki. Belki, sanki ;))
Maruzatım Var, 2020 Haldun Taner Öykü Ödülü'ne layık görülmüş bir eser. İçerisinde 10 öykü barındırıyor. Bu öyküler için yazar içlerinde yaşanmışlıklar olduğunu söylüyor. Ama bu yaşanmışlıklar aklını kurcalayan, onu rahatsız eden, öfkelendiren; okuduğu, gördüğü, tanık olduğu duyguları barındıran öykülermiş. Zaten eserin isminin "Maruzatım Var" olmasından belli. Bu maruzatlarını bizlere sunuyor yazar. Aslında anlattıkları çok yabancı olduğumuz duygular da değil.
.
Yalnız kalan insanlar (kadın, erkek, çocuk), annesine küsmüş çocuklar, isimlerinin altında ezilen gençler, yaşlananlar, aile ve toplum baskısı ile evlendirilmeye çalışılan kadınlar, kaybedilmiş eşle konuşup yalnızlığını dindirmek isteyenler... Sevil, İffet, Meral, Aziz Bey, Ferhunde...
.
Öyküler, rahat okunan üslubuyla ve konularının (maalesef) her daim güncel kalacak olması nedeniyle zihinlerimizde yer edinecektir.