Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mavi Kuşaklı Defter

Özlem Ayşe Çiçek

Sayfa Sayısına Göre Mavi Kuşaklı Defter Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Mavi Kuşaklı Defter sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Mavi Kuşaklı Defter kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanları oldukları gibi kabul etmezseniz... Öldükleri gibi kabul etmek zorunda kalırsınız!
Gün ışığı gözlerini alıyordu. Güneş sanki her gün onun kirpiklerinden doğmaya başlıyordu.
Reklam
Hem şehirde yeni olmanın hemde sanki dünyada yeni olmanın acemiliğini yaşıyor gibiydi. Şehri bilmem ama dünyada, hayatın her anında, hayal kırıklığı yaşamakta, sadakatsizliğe uğrama gibi tüm siyah kompozisyolarda acemi olduğu, dünyayı benimseyemedigi, evi neresi ise orayı çok özlediği belliydi.
İlk çekmecede küçük mor bir ajanda vardı. Eline aldı ve öylesine sayfalarını çevirirken bir şey fark etti. Birisi bu küçük ajandaya bir şey çizmişti. Mor mürekkepli bir kalemle çizilmiş papyonlu gözlüklü bir çöp adam, uzaktaki bir ağaca doğru koşuyor yaklaştıkça ağaç mor bir menekşeye dönüyordu. Ve sayfanın sonunda çöp adam, menekşeye"Merhaba" diyordu.
"Ey ay ışığı beni aydınlat! Ey güneş beni ısıt! Ey toprak bana sarıl!Ey şu bana ferahlık ver! Ey gökyüzü benim kederlerimi uzaklaştır! Ey gökkuşağı içimdeki soluk ruha renk ver! Dünyadaki bütün temel güzellikler beni korkularımdan arındır! Ruhum güzelliğe alışsın ki güzel davranayım, güzel seveyim, güzel yaşayayım! " Amin. Bir çocuk gibi bu duayı etti. Yorganı kafasına çekti. Böyle uyuyan kadınların biliyorum ki hep bir yarası vardı yoksa kim uykudan kim kendinden kim rüyalarından böyle saklanırdı?
Ağaçların arasından görünen birkaç yıldızın ışığına gözleri takıldı.Sanki yıldızlar ile arasında dertleşmiş gibi ya da onlarla aralarında bildikleri başka bir dilde konuşmuş gibi bir hâli vardı.
Reklam
Bir şiire daha sensiz uyandım. Yükte hafif pahada ağır yalnızlığım.
Kapının aceleci çalışları onu uyandırmıştı. Bahçeye açılan kapının, gazete kağıtları arasından süzülen ışığı dudaklarını ısıtmıştı.
"Bana yaptığın onca şeyden sonra bile seni affediyorum. Çünkü bana hak ettiğimden fazla değer verdin. Beni kimsenin kimseyi sevemeyeceği kadar çok sevdin."
Birkaç sayfa daha okuduktan sonra uzunca bir şiire rast geldi... "Şimdi burada olsaydın, Çekmezdim bunca ağrıyı. Azalırdım yaralarımdan, Çoğalırdım sana. Ki yoksun hâlâ... Sen bilmezsin fakat o kör olası yokluğun iyi bilir. Kanıyor öptüğün yerden şiirli yaralarım. Sessizce terk ettiğin kaç yara var bende, Farkında mısın? Kaç piç kesik attın bileklerime? Bir sayı ver! Yokluğun iyi bilir zirâ kendisi oralı. Bileklerimdeki kabuksuzluğun ta içinden...
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.