Hayat her zamanki temposuyla akıp gidiyor. Monoton bir yaşam tarzı sekiz saatlik mesai, klasik günaydınlar el sıkışmalar ve bunaltıcı bürokrasi. Ama bazen gece karanlığın ortasında telefon çalıyor ve hayat aniden yüz seksen derece değişiveriyor. Bu telefon zilleri, şu küçücük dünyamızda her gün yaşanan ufak çaplı savaşların atılan kurşunları gibidir sanki.