Dışarıda insanlığın kendi kendini yaraladığı, kendine işkence yaptığı çılgın dünyadan uzak, gökyüzünde parlayan yıldızlarıyla pırıl pırıl, huzur dolu bir başka dünya vardı.
Sınıra varıp bir ayağı bir tarafta, bir ayağı diğer tarafta olan bir adam özgür mü sayılırdı, yoksa asker mi? O zaman o adamın bir ayağına asker postalı, bir ayağına sivil bot giymesi gerekirdi.
Beni iyi dinle , özgür bir adamsın sen! Bunu sana yüzlerce, binlerce kez söyleyeceğim, sen bunu anlayana, hissedene kadar tekrarlayacağım! Sen özgürsün, özgürsün, özgürsün!