Mecelle-i Ahkam-ı Adliye Küllî Kaideler Şerhi

Mehmed Âtif Efendi, Kuyucaklızâde
0/10
0 Kişi
2
Okunma
1
Beğeni
324
Görüntülenme
Daha çok borçlar hukuku, kısmen de eşya ve usûl hukukuna dair hükümleri ihtiva eden Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye, İslam hukuku esas alınarak yapılan modern anlamdaki kanunlaştırma hareketlerinin ilki kabûl edilmektedir. Bu cihetten Mecelle, sadece Osmanlı hukuk tarihi için değil, İslam hukuk tarihi için de önemli bir dönüm noktasıdır. Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye, 16 bölümden müteşekkil, toplam 1851 maddedir. İlk maddesi fıkhın tarifine yöneliktir. Daha sonraki 99 maddede ise İslam hukukunun bir nevi özünü ve ruhunu yansıtan küllî kâidelere yer verilmiştir. Mecelle, tedvininden bu yana İslam hukukçuları tarafından büyük ihtimâm görmüştür. Farklı dillere de çevrilmiş ve üzerine onlarca şerh yazılmıştır. Günümüzde de İslam hukukçuları tarafından yapılan Mecelle’ye yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu kapsamda Mecelle üzerine yapılan şerhlerden birisi de merhum Kuyucaklızâde Mehmed Âtıf Efendi tarafından yapılan şerhtir. Âtıf Efendi, şerhinde “Kitabü’ş-şirket”e kadar gelebilmiş ancak vefâtı sebebiyle şerh yarıda kalmıştır. Daha sonra eser, talebelerinden Bekir Sami Bey tarafından tamamlanmıştır. Âtıf Efendi şerhinin Mecelle’nin külli kaidelerini haiz ilk yüz maddesini, Osmanlıca aslından latin harflerine aktardığımız, parantez içi açıklamalar ve dipnotlarla zenginleştirilen bu çalışmadan gayemiz, İslam hukukunun ruhunu ve özünü yansıtan bu veciz kâidelere mâhir bir hukukçu olan Âtıf Bey tarafından yazılan bu şerhi henüz Osmanlıca öğrenememiş kişilerin de istifadesine sunmaktır.
Yazar:
Mehmed Âtif Efendi, Kuyucaklızâde
Mehmed Âtif Efendi, Kuyucaklızâde
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 2 dk.Sayfa Sayısı: 248Basım Tarihi: 2020Yayınevi: Hikmet Evi Yayınları
ISBN: 9786056992285Ülke: TürkiyeDil: Türkçe

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Dünya siyaset şartlarındaki değişme dolaysıyle Osmanlı dünyaya nazaran bir parça (bugünküyle mukayese edilir gibi değil) geri düşünce* bu geri kalmışlığı güya telafi etmek amacıyla girişilmiş olan inkılap hareketleri ilk defa tanzimatla su yüzüne çıkmıştır. Su yüzüne çıkan bu batılılaşma hareketinden sonra ‘’ilerici’’ şahıslar birtakım Fransız kanun-i medenisini alıp tercüme ederek Türkiye'de tatbik etmek istiyorlardı. Çünkü islam hukukunda kanun yoktur içtihadlar vardır. Bu içtihadlar da teşvik edildiği için (çünkü bir müçtehid içtihadında isabet ederse iki sevab etmezse bir sevaba nail olur emri vardır) islam hukuku dünyada hiçbir hukukun eline su dökemeyeceği ölçüde genişlemiştir. Bunun içinden çıkamayınca eslem olan maslahatlardan en iyi olanı bir kanun metni yerine koymak yerine ucuza ve kolaya talip oldular bunun neticesinde Fransız kanun-u medenisini 1860'larda alıp Türk milletine tatbik etmek istediler. Büyük hukukçu
Ahmed Cevdet Paşa
Ahmed Cevdet Paşa
buna karşı çıktı ve islam hukukundan da böyle bir kanun metni yapılabilir dedi.
Mecelle-i Ahkam-ı Adliye Küllî Kaideler Şerhi
Mecelle-i Ahkam-ı Adliye Küllî Kaideler Şerhi
böyle vücuda geldi. Lakin mecellenin hükümleri topladığı içtihadlar itibariyle ekseriyetle hanefi fukahasındandır. Ama mecelleye şafi olan bir mü’min de mecburdur. Neden ? Çünkü halifenin iradesiyle o emredilmiştir. Bunun manası çoktur. Bir içtihad umum müslümanlar için mabihil iktida (yani uyulması gerekli bir kaide) olmaz. Her insan kendi içtihadında hürdür. Bu İslamda hürriyetin tabi bir icabıdır.
Mecelle-i Ahkam-ı Adliye Küllî Kaideler Şerhi
Mecelle-i Ahkam-ı Adliye Küllî Kaideler ŞerhiMehmed Âtif Efendi, Kuyucaklızâde · Hikmet Evi Yayınları · 20202 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.