Medici - Floransa'nın Efendileri kitaplarını, Medici - Floransa'nın Efendileri sözleri ve alıntılarını, Medici - Floransa'nın Efendileri yazarlarını, Medici - Floransa'nın Efendileri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bana kitabı mı yoksa dizi/filmi mi daha etkileyiciydi diye sorulduğunda verdiğim cevap hep kitap olmuştur. Çünkü kitaplar bana daha sürükleyici ve detaylı gelirler. Ancak ilk defa bu kitap ve dizisiyle ilgili görüşüm farklı. Dizisini açıkçası daha çok beğendim. Kitabımız seri şeklinde yazılmış bir romanın ilki, meşhur Medici ailesi ve ilk kitapta Cosimo de Medici dönemi anlatılıyor. Medici ailesi asıl olarak bankacılık mesleğiyle ilgilenen ancak kendi dönemlerinde Floransa'nın yönetiminde de söz sahibi olmuş ve Rönesans'ın en büyük destekleyicilerden. Çünkü bildiğimiz büyük isimlerin pek çoğuyla ki bu isimler Leonardo da Vinci, Botticelli, Machiavelli, Michalengelo gibi Mediciler döneminde karşılaşıyoruz ve hepsi de ailenin büyük desteğini almışlar. Tüm bunların ve devlet entrikalarının anlatıldığı kitapta zaman zaman merakla ilerlediğim de oldu, artık bitsin dediğim de. Devam kitapları dilimize çevrilmemiş, açıkçası çevrilse alıp okur muydum ondan da pek emin değilim. Ancak üç sezondan oluşan dizisi çok çok güzeldi. Bu sefer kitaptan çok dizi tavsiyesi gibi oldu ancak hem keyifli okumalar hem de iyi seyirler...
Ağlamamanın erkekliğe, mertliğe dair önemli bir belirti olduğu zannedilir,fakat ben asıl korkulması gereken kişilerin duygularından korkan erkekler olduğuna inanıyorum. Çünkü eğer bir adam sevdiği kişiye bunu söyleyemiyorsa hayatın en güzel bölümünden bihaber kalmış demektir. Böyle bir erkek ise korkaktan başka hiçbir şey değildir...
Gerçekten mi?" Cosimo konuya çok hâkim değildi fakat muhbirleri sayesinde Ferrara Konsili'nin tüm açılımlarını baştan sona takip etmişti. Ve tam olarak Kutsal Ruh'un Baba
ve Oğul'dan ileri geldiği, öze dair bu ikiliğin Amentü'ye dahil edilmesinin skandalın mihenk taşı olduğu, nihayetinde Latin
ve Yunan Kiliseleri arasındaki ana tartışma konusunu teşkil ettiği çıkarımına varmıştı.
"Bakınız, bu noktada gerçeği söylemek gerekirse, İznik-Konstantinopolis sembolünün resmi kilise ifadesi ihlal
edilmediği sürece kimsenin bir itirazı yok. Açık olmak gerekirse, dostum, iki kilisenin resmi olarak bir araya gelmesine
mâni olan asıl konu kökleri zamanın okyanusunda yatan, çok daha karmaşık siyasi ve kültürel sebeplerdir."
Cosimo gittikçe daha da hayrete düşüyordu, kafasındaki soru işaretlerini açıkça dile getirmeye çalıştı. "Tartışmaların siyasi sebepleri olabileceği hiç aklıma
gelmemişti."
Yeğenim, çok kısa olacak ömrünüz. Bir tek gençler ilk
savaşta korkmazlar, çünkü henüz hiçbir şey bilmezler." (İki yüzyıl
sonra, Montlhéry savaşından söz ederken, Philippe de Commynes
aynısını söyleyecektir: "Bu savaşta, daha sonra yer aldığım çarpışmalarda hissettiğim korkudan daha az korku hissettim, çünkü gençtim
ve tehlike hakkında hiçbir bilgim yoktu.") Dante, korktuğunu dile
getirirken, daha önce belirttiği ve o an kendisi için daha önemli olan
şeyi doğrulamaktadır: Campaldino'da savaştığında, Dante artık deneyimsiz bir genç değildi.
"Acele et," dedi kendi kendine, "hızlı bir hamle yap, yaşlı adamım, yoksa torununu hayal kırıklığına uğratacaksın." Torununu hayal kırıklığına uğratmak... Böyle bir utancın
hiçbir zaman üstesinden gelinmez, diye düşündü.
Uzlaşma ve hesaplama sanatının icrasını artık insan yaşamının değerini bile önemsemeyecek bir noktaya vardırmış
olabilir miydi? Kendisi hapishaneye kapatılmanın ne denli
onur kırıcı ve aşağılayıcı bir his olduğunu bizzat biliyordu.
Şimdi, bu adama verilmiş olan idam cezasından kurtulmak
için hiç tereddüt etmeden düşmanlarına rüşvet vermişti.
Kendisiyle gurur duymuyordu, hem de hiç... Schwartz' in
küstahça, hatta neredeyse münasebetsizce sergilemekte olduğu cesaret, bütün hayatı boyunca yediği en yakıcı tokattı