Eski günlerinin anılarını yaşıyordu içinde, ama son yıllara ilişkin hiçbir anısı yoktu. Bütün günler birbirinin aynıydı. Dün, ya da geçen yıl, bin yıl gibi, ya da bir dakika gibi bir şeydi. Hiçbir şey olmuyordu. Zamanın akışını işaretleyecek hiçbir olay yoktu. Zaman yürümüyordu. Hep öyle duruyordu. Hareket eden, tek makinalardı, ve makinalar -daha hızlı hareket ediyor olmalarına karşın- hiçbir yere gitmiyorlardı.