Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melayê Cizîrî Divanı ve Şerhi

Abdulbaki Turan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Newroz pîroz bê
Ev narê sîqala dil e daîm li wî qala dil e Newroz û sersala dil e weqtê hilêtin ew sîrac
Sayfa 395 - NubiharKitabı okudu
“Sevgilini dünyalık ile satma! Çünkü Yusufʼu değersiz fiyata satanlar, açık bir şekilde zarar ettiler.”
Sayfa 37 - NûbiharKitabı okudu
Reklam
Şevê zulmat û deryayê ji mewcan qet xeber nayê Şikestî keştiya bayê ' ecacê wê şefeq dayê Ji herfan mah û salê ma nehat der şiklê falê ma Kuca danendi halê ma sibikbaranê sahilha شەقێ ظلمات و دریایێ ژ موجان قط خبر نایێ شکستی کشتییا بایێ عجاجێ وێ شفق دایێ ژ حرفان ماە و سالێ ما نهات در شکلێ فالێ ما کجا دانند حالێ ما سبکبارانێ ساحلها
Saatler bana yıllar gibi oldu, elimde daima fal cetveli vardı, o cetvelde karşıma “dal” harfi çıkıyordu. Bu ayrılığın elinden feryad ediyorum.
Nubihar yayınlarıKitabı okudu
Durrê nasufte dibijim ji lebi le'li Mela Ger rewanbexşi nebit nezmi kerr û lali çi hez (Dîwan, s.74) Tercüme: Ey Mela! Henüz delinmemiş inciler söylerim kırmızı dudaklardan. Ancak ruh aşılayan (Cibril) olmazsa dilsiz ve sağır nazmın ne etkisi olur!
Melayê Cizîrî dünya ve dünyadaki insanların durumuna bir örnek veriyor ve şöyle diyor; “Gül satanların bahçesinde enteresan bir manzara gördüm, Diken karekterlilerin elinde gül;gül sevenlerin elinde diken.” İmamı Şafii'de bir beyitinde böyle der; Köpekler koyun etini yerken Arslanlar ormanlarda açlıktan ölüyor.” Yani iki büyük alimde bunu demek istiyor; kötü huylu, kötü ahlaklı insanlar refah içerisinde mutlu yaşarken, iyi huylu ve güzel ahlaklı insanların birçoğu sıkıntı ve yoksulluk içerisinde yaşamaktadır.
Reklam
Mûsikîde esas olan dört şube, anasır-ı erbaa'ya; on iki makam, on iki burca; yedi ses, yedi yıldıza; yirmi dört şube, yirmi dört saate; kırk sekiz terkip, hicri yıldaki kırk sekiz haftaya karşılık gösterilir. Buna göre günün belli saatlerinde belli makamların dinlenmesi gerekir. Tıp ilminde mûsikî ile tedavi meşhurdur. İnsanın na- bız atışları belli makamlara göre değişik düzenler olabilirmiş. Farabî, Nâsır-ı Tûsî, Hâce Safiyüddin gibi alimler bu yolu çok denemişlerdir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.