Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mem Makinesi

Susan Blackmore

Mem Makinesi Gönderileri

Mem Makinesi kitaplarını, Mem Makinesi sözleri ve alıntılarını, Mem Makinesi yazarlarını, Mem Makinesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadınların cinsel olarak eşleşeceği erkekler hakkında daha seçici davranması gerekliliğidir. Zayıf genler sağlayacak ve kendilerine veya bebeklerine bakım ve destek veremeyecek tembel, çirkin, dayanıksız veya sağlıksız bir erkekle birleşip hamile kalarak hantallaşmak istemezler. Bu durum kadınların neden seksten kaçındığını ve sıklıkla ikna edilmeleri veya hediye almaları gerektiğini açıklamaktadır. Erkeklerin bu kadar seçici olmasına gerek yoktur. Herhangi bir kadını hamile bırakabilirlerse, bu küçük çabaya değecektir; çünkü bebekle yalnız kalmayacaklardır. Bu durum erkeklerin neden düşkünlük derecesinde seks için çabaladığını ve seks yapmak isteyen bir kadının çok fazla çaba harcamadan istediğini alabildiğini açıklayabilir.
Sayfa 164 - AlfaKitabı okudu
Kadınlar, yeterli kaynaklarla ve bakımla, yüksek kalitede az sayıda çocuk yetiştirebilirlerse, en fazla geni aktarabileceklerdir. Bu şu anlamlara gelebilir: (a) Yüksek kalitede bir erkekle eş olmak (iyi genlere sahip biriyle), (b) Fazla ebeveyn bakımı sağlayacak bir erkek bulmak. Bu ikisi her zaman aynı erkekte bulunmaz.
Sayfa 163 - AlfaKitabı okudu
Reklam
Halen var olan avcı-toplayıcı toplumlarda, kadınlar çocukları için erkeklerden daha fazla besin değeri olan yiyecekler sağlamakta ve bir günde daha fazla zamanı çalışmaya ayırmaktadır. Bizim, sözüm ona özgürleştirilmiş Batı toplumlarında bile bazı tahminler kadınların bir günde ortalama olarak erkeklerden iki kat fazla çalıştığını göstermektedir. Buna maaşlı işler, ev işleri ve çocuk bakımı dâhildir. Ebeveynlik yatırımındaki bu eşitsizlik, insan seksi hakkında çok şeyi açıklayabilir.
Sayfa 163 - AlfaKitabı okudu
Erkek ve dişi arasındaki temel fark, dişinin yumurta, erkeğin sperm üretmesidir. Aslında bu geniş bir yelpazedeki türlerin cinsleri arasındaki farkı anlatmak için kullanılan yaygın bir tanımdır. Yumurtalar geniştir ve büyümekte olan cenin için yiyecek barındırır, bu yüzden yapımları pahalıya mal olur; spermler ise küçüktür ve göreli olarak ucuzdur. Yumurtalar bu sebeple daha küçük miktarlarda yapılır ve korunmaları gerekir ama spermler daha rahat israf edilebilir. Üstelik birçok dişi yumurta tedarikinin ötesinde büyük oranda ebeveyn koruması da sağlar ve konu eş seçimi olunca farkı yaratan aslında ebeveyn korumasıdır.
Sayfa 162 - AlfaKitabı okudu
Doğal seçilim, o günkü hakim olan koşullara az çok adapte olan organizmalar sağlayabilir ve zaman değiştikçe seçilim baskısı da değişir böylece daha iyi adapte olan organizmalar hayatta kalır. Buna göre koşullar yavaş değiştiğinde takip etmek oldukça etkin olur ve izleme başarısız olduğunda yok olma her zaman olasıdır. Ne var ki, evrimsel süreçte hiçbir şey önsezi oluşturamaz. Aslında hepimiz diğer hayvanlar gibi geçmiş evrelerdeki geçmiş seçilimin ürünleriyizdir.
Sayfa 159 - AlfaKitabı okudu
Memler kökenlerinde genlerin köleleriydi; fakat herkesin bildiği üzere kölelerin özgürlüğe eğilimi vardır ve artık memlerimiz faydalı asalaklardan tutun da zararlı parazitlere kadar her şey olabilir. Dawkins'in de dinleri zihnin virüsleri olarak ele aldığı bilinmektedir. Bütün bunlar, memlerin, genlerin düşmanı mı yoksa dostu mu olduğu sorusunu gündeme getirir.
Sayfa 144 - AlfaKitabı okudu
Reklam
Eninde sonunda yaşayacak veya ölecek araçlar olsalar bile sadece bireysel organizmalara odaklandığınızda, bunların hiçbiri anlamlı gelmez. Bütün bu karmaşık sistemi, bencil eşleyiciler (bu durumda genler) arasındaki karşılıklı etkileşimle yönetiliyor olarak görmek daha iyidir.
Sayfa 144 - AlfaKitabı okudu
İnsanın dil kapasitesi, eşsizdir.
Peki, bu eşsiz yeteneği nasıl elde ettik? Birden gerçekleşen çok şanslı bir evrim sıçrayışında aniden mi ortaya çıktı? Yoksa bizim yavaşça büyüyen beyinlerimizle birlikte yavaş yavaş belirmeye mi başladı? Dil, ilk ne zaman ortaya çıktı? Lucy, ilk sosyal laklakların keyfini çıkardı mı? Homo habilisler alet ve icatlarına isim verdiler mi? Homo erectuslar ateşin başında hikâyeler anlattılar mı?
Sayfa 116 - AlfaKitabı okudu
Dil kapasitemiz büyük oranda doğuştan gelmekte olup, zekâmızın veya genel öğrenme becerimizin bir yan ürünü değildir. Bu konu bir zamanlar çok ateşli tartışmalara neden olmuştur. İşin aslı, insanlar ne sistemli bir şekilde hataları düzeltildiği, ne dikkatlice dinlediği ne de duyduklarını körü körüne kopyaladıkları için dili öğrenmezler. Aksine, sadece kavrıyormuş gibi görünürler. Asgari girdi kullanarak, son derece zengin bir dilbilgisel konuşma yapısı geliştirirler. Dilbilgisi ile okullarda öğretilen dilbilgisi kurallarından bahsetmiyorum. Anlatmak istediğim, kim kime ne yaptı, ne zaman oldu ya da hangi sıraya göre oldu durumla- rını birbirinden ayıran doğal dil yapılarıdır.
Sayfa 114 - AlfaKitabı okudu
112 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.