Yanılgılarında umutsuzca inat ederek, saçmalıkları içinde yaşıyor ve ölüyorlar; günlerini dünyaya dair, Tanrı'ya ve Yaradılıştaki bilgeliğe hakaret niteliğinde sapık korkular ve kavramlar içinde geçiriyorlar.
..öyleyse evreni muazzam bir organizma gibi hayal et... Bize gelince; bazı solucanlar, bitler ve maytlar gibi, bizlerden kıyaslanamaz şekilde daha küçük bazı organizmaların bakış açısından bizler de farklı dünyalarız. Onlar, gözle görülmesi daha da güç başkalarının dünyasıdır... Bir bitin senin vücudunu bir dünya zannetmesini, veya senin bir kulağından öteki kulağına seyahat eden bir bitin, arkadaşlarına dünyanın bir ucundan diğer ucuna veya bir kutuptan ötekine yolculuk ettiğini söylemesini inanılmaz mı buluyorsun? Ne olmuş yani; bu ufacık halk elbette senin saçlarını kendi ülkelerinin ormanları, senin ter dolu gözeneklerini pınarlar, senin sivilcelerini göller ve göletler, apselerini denizler, akan burnunu da sel zannediyordur. Saçlarını öne arkaya taradığın vakitse, onlar bunun okyanus gelgitlerinin alçalıp yükselmesi olduğunu düşünüyordur...