Sözler ve Alıntılar
“Merak en nihayetinde , işgüzar Pandora’ nın kutusundan boşanan dünyadaki bütün kötülüklerin en temel sebebiydi .”
Dünyayı kendi önyargılarımıza uydurmak yerine, dünyanın bizimle konuş- masına izin vermede belki de bayağı ve saygın olmayan bir şeyler ol- duğu hissi mevcuttu.
Sayfa 523Kitabı okudu
Ancak belki de en basiretli tutumu Francis Bacon sergiler. Ateist yaftası yemekten da- ima ozenle kaçınan Bacon, bilimi teolojiye zincirlemenin ne bilime ne de dine iyilik olmadığını ısrarla vurgular. Zira bu, dini aklın tut- sağı haline getirecek, dolayısıyla şartlara bağlı kılacak; din de yapı- Tan yeni keşiflere uymak için sürekli olarak gözden geçirilme teh- likesi içinde yaşayacaktır. Bacon şöyle yazıyordu: "Sadece fantastik felsefe değil, sapkın din de ilahi ve insani meselelerin saçma karışı- mından kaynaklanır. "887 Bacon'ın bu noktada dini bütün Boyle'dan daha hayırlı bir fikre sahip olduğunu anlamak için, günümüzde ki- tabi kökten dinciliği muhafaza edebilmek -yani, kutsal kitapları doğa tarihi gibi okuyabilmek- adına bilimi karalamaya veya çarpıt maya yönelik talihsiz girişimlere tanıklık etmek yeterlidir.
Sayfa 540Kitabı okudu
Insan akli dunyayi bu kadar kucuk bir olcekte anlayacak kadar tasarlanmis olabilir miydi
Bu ihtimal geçerliliğini korumaktadır. Objeler, hareketleri klasik Newton mekaniğinden çok Ku antum tarafından yönetilecek kadar küçüldüğünde, bu hareketler belirli matematik tanımlamalarla erisilebilir olsa da, çoğu zaman insan sezgisini aşar; zira insan aklı Kuantum etkilerine sürekli maruz kalarak evrilmemistir.
Sayfa 433Kitabı okudu
Bacon yıldızlara bakarken suya düşen filozof hakkındaki meşhur hikayeyi aktarır:
Zira aşağı bakmış olsaydı yıldızları suda keşfedebilirdi. Fakat göğe bakarken yıldızlarda suyu göremedi. Nitekim değersiz ve küçük şeylerin büyük şeyleri keşfetmesi, büyüklerin küçükleri keşfetmesinden daha mümkündür çoğu zaman.
Sayfa 141Kitabı okudu
Ancak gerçek şu ki bilim sadece ve sadece kendi kurallarını çiğneyebildiği, hata yapabildiği, çıkmaz yollara sapabildiği, çok fazlasına teşebbüs ettiği, mantığı ve buluşlarıyla olduğu kadar, tutkularıyla ve zaaflarıyla da insan aklının bütün kay naklarını temel aldığı için başarılı olur. Bu durum bilimin başlangıcına baktığımızda daha da açıkça görülür, zira daha önceki çağlar- da yaşamış öncülerin, söyledikleri şeyleri uygularken gösterdikleri başarısızlıklara daha fazla hoşgörü gösterebiliyoruz ve onların na sıl düşe kalka ilerlediklerini görebiliyoruz. Ayrıca bu düşe kalka ilerleyiş, görmeden inanmamız gereken bir şey de değil; bizzat tarih bu gerçeği teyit ediyor. Fakat bizler bilim tarihinden bu dersi çıkarmaya hazır olmadıkça, bu tarih pek bir anlam ifade etmeyecektir.
Sayfa 389Kitabı okudu
Neyin bilgi değeri taşıdığı sorunu, bu bilgiyie kimin sahip olduğu sorunuyla çok yakından alakalıdır.
Sayfa 385Kitabı okudu