Merhaba, “hoş geldin, safa geldin” makamında kullanılması lazım gelen bir
tabirdir. Gelen tarafından ve selam mevkiinde söylenilmesi doğru değildir. Her
nedense, kimin tarafından söylenilmesi icap ettiği düşünülmeksizin söyleniliyor.
Merhaba tabiri, hadiste de varit olmuş, Hazreti Ali’nin hemşiresi Ümmü Hani ile Ebu Cehil’in sonradan İslam’a gelmiş oğlu İkrime’ye huzur-u Nebeviye geldiklerinde irşat buyrulmuştur.
Mürteza ise, kendisinden Allah’ın razı olduğu zat manasınadır. Bilhassa
Hazreti Ali KerremAllahü vechenin lakab-ı âlisidir.Bu beyitte, “Kaza gelince, feza
daralır” meseline ve:
Sure Enfal ayet 33
“Hâlbuki sen içlerinde iken (Habibim), Allah onları azaplandırıcı değildi”
ayetine işaret vardır.
Mekke müşrikleri, Resul-u Ekrem tarafından ilahî azap ile tehdit edildikçe:
“Şu azabı getir de görelim” derlerdi. Onun üzerine, bu ayet nazil oldu.
Rahmetenlil’âlemin olan Peygamber, aralarında bulundukça onun yüzü suyu
hürmetine Allah, müşriklere azap göndermeyeceğini beyan etti. Vaktaki, hicret
vuku buldu. Mekke müşriklerinin rahatı kaçtı. Kıtlığa uğradılar, Medine’ye adam
gönderip Resul-u Ekrem’den dua istediler. Nihayet Mekke’nin fethiyle istilaya düçar
oldular. Aleyhissalat Efendimizin mevcudiyeti, düşmanları için bile siper-i kaza yerine geçmişti. Onu varisleri bulunan âlimler ve arifler de böyledir. Onların da bir
memlekette bulunmaları, kaza ve belaya engel teşkil eder. Kayıpları ise, azabın
gelmesini kolaylaştırır
Ben her toplulukta inleyip sızladım; bedbahtlara da eş oldum bahtiyarlara da.
Herkes kendi zannınca yar oldu bana; (ama kimse) içimdeki sırları aramadı.
siyah köleyi devesiyle beraber, ister istemez benim yanıma getirin.
- Arayıcılar, kum tepesinin yanına geldiler. Biraz sonra, Resul-u Ekrem’in haber verdiği köleyi gördüler. Siyah bir köle, bir deve ile gidiyordu. Tulumu, hediye götürüyormuş gibi doluydu.
Ona, “İnsanların medar-ı iftiharı ve halkın en hayırlısı olan Hz. Peygamber şurada, seni istiyor” dediler
- Köle, “Ben onu tanımıyorum, o kimdir?” diye sordu.
Arayıcılardan biri, “O, ay yüzlü ve şeker sözlü, Peygamberdir” dediler.