Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Günümüz Türkçe'sine Sadeleştirilmiş Tam Metin

Mesnevi

Mevlana Celaleddin-i Rumi

Mesnevi Sözleri ve Alıntıları

Mesnevi sözleri ve alıntılarını, Mesnevi kitap alıntılarını, Mesnevi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güneşin tutulması, küstahlık neticesidir. Azazil, yani şeytanın rahmet-i ilahîye kapısından kovulması da edepsizce olan cüretindendir
Hakikaten benim için asıl gıda, “La havle”dir. Hem de onun lafzından evvel, onun nuru benim asıl gıdamı teşkil eder.
Reklam
Selamünaleyküm hayırlı sabahlar...
Senin gazabın, cehennem ateşinin tohumudur, mayasıdır. Aklını başına al da, o gazap ateşini söndür. Çünkü o, senin için bir tuzaktır.
Topraktan yaratılmış olan insan cesedi, aşk tesiriyle semalara çıktı, eflakî oldu. Dağ bile o tesir altında çeviklik bulup oynamaya başladı.
Biz, ne diye bu derece söze daldık? Hikâye söyleyeyim derken kendimiz hikâye olduk gitti.
- O dilenci suratlı, görmemiş adamların hırsı yüzünden, kendilerine o ilahî rahmet kapısı kapandı.
Reklam
Sen, kavmin seyyidisin, senden hoşlanmayan o tabiattan vazgeçmezse helak olur. Mevla kelimesi, hem azatlı köle, hem de azat eden efendi manasına gelir. Hazreti Ali Kerremallahü veche, kölesi bulunan Kanber Raziyallahü anhi azat etmiş, azatnamesine mealen şu ibareyi yazmıştı: “Ey Kanber! Dün benim kölemdin, bugün benim gibi hür oldun. Bana ne verilmişse, onlardan sana verdim. Şu azatnameyi Ali yazmıştır.” Mevla lafzı, sonra büyük ve efendi manasında kullanılmış, bu münasebetle ve “Efendimiz” demek olmak üzere ulemaya “Mevlâna” denilmiştir. Hâlâ Fas hükümdarlığında bulunanlara “Mevlay” tabir edilmektedir.
Padişah, hekimlerin o aczini görünce, yalınayak mescide koştu. Evet… Padişah, cariyenin tedavisinden hekimlerin aciz kaldıklarını görünce, nefsin tasfiyesi için müracaat eylediği mukallit şeyhlerin terbiye-i nefse ehliyetleri olmadığını görünce, onlardan ümidini kesiyor; doğrudan doğruya, dergâh-ı ilahîye teveccüh ediyor. Sebeb-i şifayı Müsebbib-ül Esbab olan Kadir-i Mutlak’tan istiyor.
Ey âşık! Aşk, Tur dağına ruh gibi tesir etti. Tur, mest oldu. Musa da kendinden geçti ve düştü.
Ulemadan, meşayihten bir zatın dersinde yahut meclisinde bulunulduğu vakit, bazı müşküllerın sorulmaksızın hallolunuverdiği hepimizce de tecrübe edilmiştir. Böyle bir şey olunca, tesadüf der geçeriz. Evet, tesadüfîdir fakat her vakit olmaz. Çünkü her zaman kendimizde o sıdk-ı leb, kalbimizde öyle bir safvet bulunmaz
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.