Sözler ve Alıntılar
Düşman dünya,onun pusuları heva,tuzakları ise şehvetlerdedir.
[Hz.Ömer ra]
Bu nedenle düşman ancak dünya mutluluğu ve süsleriyle kullara yönelir,insanın istek ve arzularıyla ona pusu kurar ve nefsin iştahlandıklarıyla onu tuzağa düşürür.
Kalp ancak Allah'ın azametinden kendisine tecelli eden ve kulun nefsinde Allah korkusunu,ondan çekinme ve utanma duygusunu ortaya çıkaran şeyle huşû sahibi olabilir.
Her ne zaman şehvetin önüne geçilirse Allah o arzuya karşı koyulmasından dolayı kalbe bir nur bağışlar.Böylece kalp güç kazanır nefis zayıflar.
Nefis arzuları gerçekleştirmekten hoşlandığında kalp onun emirlerine karşı gelemez ve haramdan yüz çeviremez.Haramdan yüz çevirse bile boş işlerden geri duramaz. Boş işlerden geri dönse bile ihtiyaç hissettiği şeyi gafletle elde eder. Böylece niyeti ve ölçüyü kaybeder. Bir niyetle ve ölçüyle elde etse şükrü eda etme duygusunu da yitirir.Şükrünü eda etse bile nimeti görmeyi, hoşluğu ve iyiliği yitirir. Bu ise her ne derecede olursa olsun mutlak bir noksanlıktır.Çünkü nefis Allah'tan (c.c.) perdelenmiştir. Kişi nefsini Allah'tan perdelemiştir ve Allah'tan başkasıyla sevinmektedir.
Kalp ancak nefsin bir şeyden hoşlanmasıyla kirlenir ve Allah'a perdeli hale gelir.Oysa onlar ortaya çıkabilecek zararlardan dolayı kalplerini sevinç veren büyük küçük her şeyden korumuşlardır.
Nice kötü fiil felaketleriyle birlikte ortaya çıkmaktadır.Kalbin bozulması ve sadrın harap olması dünyalıklar ile sevinmekten ve nefsin hallerinden kaynaklanır.Her ne zaman nefis bu gibi şeylerle sevincini artırsa güç kazanır, köpürür ve kişi açgözlü, mağrur, kibirli ve baskıcı bir hale bürününceye kadar hâkimiyetini artırmaya devam eder.
• Dünya sevgisi,
• İstek ve arzu,
• Yaratılmışlardan korkmak,
• Rızkın yitirileceğinden korkmak,
• Haset,
• Nefret ve kin,
• Yüksek makam,güç ve şöhreti arzulamak,
• Yönetici olma sevgisi,
• Övülmekten hoşlanmak,
• Kibir ve övünmek,
• Kendini beğenmek,
• Öfke,hiddet,
• Suizan,
• Cimrilik,
• Hayrı engelleme ve eziyet etme,
• Gururlanma ve amellerin sevaplarının hesap edilmesi gibi sebeplerle bâtının bozulması söz konusudur ve bu büyük bir felakettir.