“Allah’ım! Senin takdir buyurduğun derdi, hep devâ olarak görüyorum.
Kahrı, cefâyı da senin bir lûtfun, bir vefân olarak karşılıyorum.
Kat kat olan göklerin altında, şu yeryüzünde,
her neye baksam hep seni görüyorum.”
“İnsanı denemek istiyorsanız eline güç verin” denilmiştir. Gücü ve iktidarı elinde tutan kişinin hakkaniyete uyması gerçekten zordur. İnsan, doğası gereği bencildir ve kendi çıkarlarını gözetir. Böyle olunca da hata yapma ihtimali artar. Hz. Mevlana daha mütevazı şartlara sahip olmanın bu manada daha az risk taşıdığını ifade etmektedir.
Musibetler sebebiyle ümitsizliğe kapılmamak gerekir. Bu konuda Kur’an’da Hz. Yusuf’un kıssası etkileyici bir örnektir. Kıskanç kardeşlerinin ihanetine uğrayıp bir kuyuya atılan, kuyudan bir ticaret kafiledi tarafından kurtarılıp köle-hizmetçi olarak satılan, hizmetçi olduğu evin hanımı tarafından zinaya zorlanan, onu reddedince iftiraya uğrayıp zindana atılan, yıllarca mahpus kalan Hz. Yusuf, bu süreçte sabretmiş, Allah’a isyan etmemiş, ümitsizliğe düşmemiş ve nihayetinde Mısır’a sultan olmuştur.