En Beğenilen Mevlana Felsefesi kitaplarını, en beğenilen Mevlana Felsefesi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Mevlana Felsefesi yazarlarını, en beğenilen Mevlana Felsefesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Soru da bilgiden doğar, cevap da;
Diken de toprakla sudan biter, gül de.
Sapıklık da bilgiden olur, doğru yolu buluş da;
Acı da rutubetten hasıl olur, tatlı da."
"Biz gittik kalanlar sağ olsun.
Doğan,eninde sonunda ölür.
Gök kubbede oturanlar iyi bilir,
Damdan bir taş atıldı mı, düşer.
Hırsı bırak , kendini bos yere harcama
Bu toprak altında çırak da bir ,usta da
Hiç naz etme a güzel,
Bu mezarda ne Şirinler var,ne Şirinler.
Ferhat gibi yok olup gittiler .
Direği yelden yapı,a güzel,
Dayansa dayansa ne kadar dayanır?
Kötü idiysek,geçtik gittik,kotulugumuzle,
İyi idiysek, hayırla anın bizi.
Zamanın tek eri olsan bile,
Bir gün gidersin sen de tek tek gidenler gibi."
Mevlana için, insan ister müslüman olsun ister hristiyan, ister dinsiz, ister erkek, ister kadın, ister siyah, ister beyaz, ister sarı ırktan olsun, eğer ortak payda "İnsan" ise, herkes O'nun gözünde hep aynı bedenin damarlarıdır
Mevlana der ki:
"Dostun sana düşmanlık eder,
Haset ve kinini dışarı vurursa
Senden yüz çevirdi diye feryat etme.
Kendini ahmak ve bilgisiz hale düşürme.
Allah'a şükret, yoksullara ekmek ver ki
O'nun çuvalında eskimedin,yıpranmadın.
Ebedi dostun Allah'tır."
Mevlana’ya göre, yalnız akıl ile insan Allah’a ulaşamaz; yarı yolda kalır. Bu görüşünü şöyle
anlatır:
“İnsan ile Allah arası bir deniz mesafesi ise;
Akıl bu denizde bir yüzücü, aşk ise bir gemidir.
Yüzmek güzeldir ama uzun bir yolculuk için yeterli değildir.
İnsan yüzerken yorulabilir, boğulabilir.
Ama gemiye binen hedefine ulaşır.”
Harcanan zaman, harcanacak zamanın hayalleri ile süslense de, biriktirilmesi, nefes kesesine bir ek olarak konulması mümkün değildir. Belki gelecek, iyi kullanılabilir diye yorumlayabileceğimiz bir kuruntu ya da düş olabilir.
Mevlana’ya göre, insan kendisine bağışlanan bu üstünlüğe ulaşmak için dört vasıftan
kurtulmalıdır. İnsanın yaşamında devamlı birer ayak bağı olan bu dört huy, dört kuşa aittir.
Şöyle der:
“Tavus kuşu gibi azametli,
Kaz gibi hırslı,
Horoz gibi şehvete düşkün olmak ve
Karga gibi olmayacak ümitlere düşüp, Uzun ömre tamah etmek..”
Mevlana’nın deyişiyle “Aklın Çarmıhı” olan bu huylar insanın yükselmesine ve yücelmesine
manidir.
Mevlana’ya göre ise, insanın değeri dış kalıbına verdiği değer değil, özünden kaynaklanan ve
içinde Allah’ın nurunun yansıdığı özüdür. İçindeki bu cevherin farkında olmayanlar, boşa çaba sarf
ederler. Bu konuda şöyle demektedir:
“Kese ve dağarcığın değeri altına bağlıdır.
İçinde altın olmasa beş para etmezler.”
İnsanların pek çoğu da, hiçbir şeyin farkında olmadan ya da böylesi daha kolay diye adeta
rüzgarın estiği yöne doğru kendini bırakmış pupa yelken gitmekle meşgul. Mevlana ise bu düşünce
tarzına da karşıdır ve aşağıdaki sözleri söyler:
“Hiçbir testici su konmasın diye, testi yapmaz.
Alemi boşa mı yaratıldı sanırsın.”
“Gönlünün aydınlığı ve cilası nispetinde sırları görürsün.”
“İnsan görüntüde dünyanın parçasıdır. Fakat sen sıfat bakımından insanı, cihanın aslı olarak
bil.”