Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Minima Moralia
Theodor W. AdornoMinima Moralia Yorumları ve İncelemeleri
Minima Moralia yorumları ve incelemelerini, Minima Moralia kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Minima Moralia puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
528 syf.
9/10 puan verdi
Tek solukta okuyacağınızı düşünüyorsanız emin olun yanılıyorsunuz. Uzun zamandır biteviye okuduğum kitaplardan sonra bir ara istasyon oldu. Sayfa bazında göz korkutmayacak fakat Adorno'nun afilli cümlelerin kıskancında boğulmamak için sürekli okuyan yada anlayn insanlarla istişare etmek isteyeceksiniz kanımca.Siteye ait olan kitap prospektüsünde;Polemik kitabı olarak çok doğru bir tariflendirme yapmışlar. A priori'ler aylasında sentezlenen cümlelerle kendinizi zihin yolcuğuna çıkaracak bir kitap. Kesinlikle tavsiye ediyorum ama tane tane okunması şartıyla :)
Adorno Okunmalı
Kitap Yazarın farkı düşüncelerinin bir araya getirildiği küçük yazılardan oluşuyor. Temel fikri modernitenin getirdiği huzursuz ortam çevresinde geliştirilmiş. Kitapta anlatılana göre Çağın ahlaksızlığının nedeni, her şeye karşı duyduğumuz sevgisiz bir umursamazlıktır veya rahatsız bir vicdanla da olsa sahip olduğu şeylere tutunmak isteyenlerin tutkusudur... kitapta en çok akılda kalan "yanlış yaşam doğru yaşanmaz" sözüdür
'Söyle, nice zamandır ölüyüz biz'
''Normallik ölümdür'' diyor Adorno kitabın sayfaları içinden.. Haklısın diyorum, o kadar haklısın ki.
Sağlıklı da olsak, hasta da olsak her ikisi de bizi ölüme götürüyor. Ölüme götüren sağlık' diğerinden daha görünmez, daha sinsi: Yani normal..
Normal kitaplar okuyorum ben' diyor birisi, Minima Moralia okumalısın dediğimde.
Yani kitap ona göre Anormal!
Gülümseyip geçiyorum.
Adorno' nun kitabı Normal sınırlarının dışında. hatta normalin erişim alanının çok dışında.
Zihin ışıklandırması olarak tarif edebileceğim kitaplar arasında, ilk beşe girdi bile. Kitap, mekandan ve an'dan uzaklaştırma becerisi oldukça yüksek. Hızlıca okumayınız lütfen.
Adorno'yu tanımak için ideal
Yaklaşık iki senedir masamda bekleyen ve son bir aydır altını çizdiğim tümceler arasında anlaşılmazlık ile kendimi sınadığım eser, hem yazıldığı dönemden (1944-1947 arası) beri fazla değişmeyen felsefeyi, müziği belki edebiyatı doğruluyor hem de her kelimesindeki vurguyla bir düşünce yanılsamasına neden oluyor.
'Frankfurt Okulu' olarak bilinen Goethe Enstitüsü'nün #walterbenjamin #ernstbloch ile birlikte önemli üyesi olan #adorno; başyapıtı bu eserinde değindiği konulara hakimiyeti ile şaşırtıyor ve neden son filozoflardan sayıldığını da belli ediyor. Tam da 2.Dünya Savaşı'nın bitiminde kaleme alınan bu 153 deneme; yenilmekte olan Almanya'ya ne yapılacağından Kafka'nın Varoluşçuluğuna, Proust'un modernistliğine dokunup yargılıyor ve özellikle Freud'un psikanaliz kuramına defalarca çatarak tartışma yaratıyor. Müziğin ve edebiyatın köşe taşlarından verdiği örneklerle sanatçıları eleştiriyor, yeri gelince de aynı sanatçıları topluma karşı koruyor. Marksizme yakın olduğu gözlenen yazar; kimi yerde bu durumu da bozup, kendi deyimiyle bir milim üstten duruma göz atarak ilerliyor.
Eserdeki denemeler keyifli ancak oldukça vakit ayırmak ve üstünde düşünmek gerekiyor. 20yy'ın büyük filozoflarından sayılan Adorno'yu sadece bu kitabıyla öğrenebilirsiniz; tıpkı bir insanı tanımak için her konudaki görüşünü sınamanız gerektiği gibi. OKUYUN...
278 syf.
10/10 puan verdi
Theodor Adorno'nun başyapıtı olarak görülen bu kitaba inceleme yazmak zor bir iş olsa gerek.Ben yine de kitap içeriği hakkında bir iki şey karalayayım.
Adorno, Minima Moralia' da burjuvaziden köleliğe, savaşlardan tüketim çılgınlığına, bireyin metalaştırılmasına, modernizm eleştirileri ile beraber aklına gelen her konuyu didik didik etmiştir.Daldan dala atlarken dönemin tarihsel olaylarına değinip Nazilere bir güzel giydirmiş.
Filozofun felsefi görüşlerini ayrıntılı bir şekilde öğreneceğiniz bu kitapta yazarın asıl hedefinin yine felsefeciler olduğunu görebilirsiniz. Günümüz felsefecilerinin kıtlığını, yüzeyselliğini, felsefenin yanlış kullanımı eleştirmiştir.
Kitap içeriğinin genişliği sebebiyle göz korkutsa da Adorno'nun açık fikirliği, vurucu tespitleriyle zevkli hale gelmiş.
Benim gibi felsefeseverlerin en az bir kere okuması gerektiğini düşünüyorum zira tek okumayla gözden kaçırılacak noktalar var, en uygun zamanda tekrar okuyacağım.
Mamma Mia Moralia Adornia!
Modernite mi kaldı a gülüm. Post-modernizme de post-truth'a da lanet olsun, ben gidiyorum düşüncesiyle yola çıkan Adorno'ya göre bu çağ vebalı, bu çağ ahlaksız, yobaz, sahte. Gitti de keza. Çok üzdüler Adorno'yu. (Adorno 1969'da öldü). Adorno'nun o dönemdeki çağ tasavvurunda kullandıkları ahlaksız, yobaz, sahte sözlerini bu dönem için de kullanan var. Gördüm, duydum.
Modernite içinde sükse yapan kavramları,ideolojiler hakkında konuşurken feminizm'e de göndermeler yapar. Ki kitabın yazıldığı zamanlar doğum sancılı yıllardır ayrıca. Hakikatin yalan, yalanın da hakikat gibi görüldüğü bir devirdeyiz derken içinde bulunduğumuz yalancı peygamber ve yalancı hakikati düşünürsünüz. Bu dönemde yaşasaydı bu büyük usta burayı da eleştirirdi. Amerika'yı yerin dibine sokar, tek yol iktisat der durur,burjuvaya hoşgörülü yaklaşır, aşırı dürüstlüğün yanlış olduğunu savunurdu.
Küfretme içinden! Büyük adam O. Senin yaşın kadar işkence gördü. Odası basıldı. Ülkeden atıldı. Hep sana farkındalık aşılamak, halka inmek, esnaf derneklerini desteklemek için.
(Şaka şaka filozofların öyle dertleri yok)
İlgilendiği her konuda fragman olarak düşüncelerini belirten Adorno ( genel olarak başlıklara bakınca ilgilenmediği pek konu kalmamış), üç bölümlük kitabında Heidegger dışında kendine en yakın olarak Kierkegaard ve Nietzsche'yi almış bence. Özellikle ilk bölüm onu aşırı karamsar bir yapıda gösteriyor sanki. Kitabın adında da anlayabiliriz bu tavrı. Adorno, genel olarak bağımlı bir dünyada nasıl bağımsız olunurun üzerinde duruyor. Özne olmanın kendince yolunu anlatıyor.
Minima Moralia ile ilk defa Hasan Ali Toptaş'ın kitap listesinde karşılaşmıştık ve o gün okuma kararı almıştım. Bir defa başlamaya yeltendim, zorlandığımı görünce erteledim ve daha uygun zamanda tekrar başladım. Kitaba geçmeden evvel Adorno'yu biraz tanıyalım isterim. Kendisi sosyoloji ve felsefe profesörüymüş. aynı zamanda müzikle de ilgilenen çok yönlü bir kişilik. Özellikle toplumsal konularda ilgi çekici fikirleri var. Kültür endüstrisi kavramını ortaya atmış ve açıklamıştır. Kültür endüstrisi bireylerin gerçek dünyayı algılama ve anlamlandırma şekillerini biçimlendirir ve onların özgür iradelerini farkettirmeden yönetir. Ona modern çağın filozofu deniliyor. Minima Moralia'yı okuduktan sonra bunu biraz anladım sanırım. Kitap için, onun tüm kitaplarının, fikirlerinin bir araya getirilmiş hali denmiş. Doğrudur, zira şu an hepsini sayamayacağım kadar çok alanda fikirlerini okumuş bulundum. çatıştığımız bir iki nokta olsa da kendisine hayran bıraktıracak bir algılayış biçimi var dünyayı. İnsana dair meseleleri, çok çeşitli kavramları, edebiyatı, müziği, siyaseti, ırkçılığı, savaşı ve daha nicesini okuyacaksınız bu kitapta.
Ancak vakit. Kitaptan zevk almak için bu denemelerin üzerinde düşünmek gerekiyor. Benim bitirmem de biraz uzun sürdü. Yer yer hızlansam anlayıp sindirmenin emek istediği bir yolculuktu bu. Şimdi dönüp baktığımda, çok güzel bölümleri çizmiş olduğumu görüyorum. Bir kere okunup bir kenara atılacak cinsten bir kitap değil asla. Aksine zaman zaman dönüp parça parça okumalık lezzetli bir eser. İyi edebiyatın peşinden koşan herkese tavsiye ederim.
1903-1969 arasında yaşamış Alman felsefeci, toplumbilimci, bestekar, müzikbilimci Theodor W. Adorno’nun başyapıtı olarak kabul edilen eser günümüz insanının ve aydınının günlük yaşamda izlenebilen minima noralia(sakatlanmış hayatlar )’nın fenomen olarak aktarımları verilmiştir. İsmiyle özdeşleşen Kültür Endüstrisi kavramıyla bu sakatlanmış hayatların betimlemesi ve sakatlanma sürecinin betimlenmesi yapılmaya çalışılmıştır. "yanlış bir hayat doğru yaşanamaz.” sözleriyle ifade olanağı bulan Adorno’nun kültür endüstrisi ile sakatlanan bireyin/toplumun hayatlarındaki bozulmalarına dönük ve felsefeden sanata, bilimden teolojiye birçok alanla ilgili bir merkezden yoksun düşüncelerinin anlatıldığı kitap adeta bir gözlemler ve itiraflar şahitliğinin gösterimi niteliğine sahip. Ufuk açıcı bir kitap gibi geldi bana. Düşünürün kişisel hayatında tanık olduğu yahudi soykırımı, sürgün, göçmen hayatı gibi deneyimleri de düşünüldüğünde eserde dile getirilen düşünce ve izlenimlerin doğru anlaşılması daha bir önem kazanıyor.
·
Puan vermedi
Horkheimer’la birlikte kültür endüstrisinin yaratıcılarından olan filozof Theodor W. Adorno’nun üniversitelerin birçok farklı fakültesinde de okutulan ve sıkça tartışılan kitabı “Minima Moralia”, “Sonunda unutuluşa terk edilmiş bir bölge olan doğru yaşam öğretisi”yle ilişkili yazılarından oluşuyor. II. Dünya Savaşı sırasında kaleme alınan metinlerden oluşan bu kitap psikolojiden endüstri toplumuna, aileden yakınlığa farklı konuları irdeliyor.