Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Mit ve Anlam Gönderileri

En Eski Mit ve Anlam kitaplarını, en eski Mit ve Anlam sözleri ve alıntılarını, en eski Mit ve Anlam yazarlarını, en eski Mit ve Anlam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendimi, içinde bir şeylerin vuku bulduğu fakat "ben" ve "bana göre"nin olmadığı bir yer olarak görüyorum. Her birimiz birtakım şeylerin meydana geldiği bir tür kavşağız. Kavşaklar tamamen pasiftir; oralarda bir şeyler gerçekleşir. Bir başka yerde, aynı derecede geçerli ancak farklı bir şey vuku bulur. Tercih yoktur, bu sadece bir şans meselesidir.
94 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Levi-Strauss hakkında kısa bilgi almak için ideal bir kitap. Sorulan soruların ve verilen cevapların öz nitelikte, zihinsel kapıyı aralayan yapısı ile sosyal alana ilgi duyan genel okuyucuya heyecan veriyor. Fakat kısa bir kitap olması nedeniyle derinlikli diğer kitapları okumak konusunda tahrik ediyor. (en azından beni +1)
Mit ve Anlam
Mit ve AnlamClaude Levi-Strauss · İthaki Yayınları · 2020526 okunma
Reklam
Mitlerin, insanın haberi olmaksızın onun içinde dü­şündüğünü yazdığımı hatırlarsınız. ... bu ifade, İngilizce konuşan meslektaşlarımca çok tartışılmış ve hatta eleştirilmiştir. Oysa bu cümle benim için yaşanmış bir tecrübeyi tasvir eder, çünkü kendimle eserim arasındaki ilişkiyi nasıl algıladığımı tam anlamıy­la dile getirir. Yani, eserim benim haberim olmaksızın be­nim içimde düşünür.
Müzik dinlediğimizde, neticede başlangıçtan sona doğ­ru devam eden ve zamanla gelişen bir şeyi dinliyoruz. Bir senfoni dinleyin: Senfoninin bir başı, bir ortası, bir sonu vardır, fakat yine de her an, daha önce dinlediğim ile şimdi dinlediğimi bir araya getiremez ve müziğin bütünlüğünün bilincinde olmazsam, senfoniden bir şey an­lamayacağım gibi, müzikal bir haz almam da mümkün olmayacaktır. Sözün gelişi, tema ve varyasyonları alalım; bu müziği ancak her bir varyasyon için ilk dinlediğiniz temayı aklınızda tutarsanız idrak edebilir ve hissedebilir­siniz; daha önce dinlediğiniz varyasyonun üstüne bilinç­sizce yerleştirilebilirse, her varyasyonun kendine ait bir lezzeti olur. Bu nedenle, müzik dinleyicisinin veya mitik hikaye dinleyicisinin zihninde meydana gelen bir tür sürekli yeniden-inşa vardır. Bu sadece global bir benzerlik değildir. Müzik, spesifik müzikal formlar icat ederken, mitik dü­zeyde zaten var olan yapıları tümüyle yeniden keşfediyor gibidir.
Müzik ile dil arasındaki mukayese, son derece ustalık gerektiren bir iştir, çünkü bir dereceye kadar aralarında gayet yakın bir benzerlik vardır ama aynı zamanda muazzam farklılıklar da bulunur. Sözün gelişi, çağdaş lin­guistler dilin temel unsurlarının, kendi başlarına hiçbir anlamı olmayan fakat anlamı ayırt etmek için birleştiri­len fonemler -yani bizim yanlışlıkla harfleri kullanarak temsil ettiğimiz sesler olduğunu söylüyor. Pratik olarak, müzik notaları için de aynı şeyi söyleyebilirsiniz. A no­tasının -A, B, C, D ve diğerlerinin- kendi başına hiçbir anlamı yoktur; yalnızca bir notadır. Müziği yaratabilen sadece notaların kombinasyonudur. Dolayısıyla, dilde temel materyal olarak fonemlere sahipken, müzikte Fran­sızcada "soneme" İngilizcede muhtemelen "toneme" (tonem, tonbirim, titrembirim)- dediğimiz bir şeye sahip olduğumuzu çok rahat söyleyebilirsiniz. İşte bu bir benzerliktir.
Her birimiz birtakım şeylerin meydana geldiği bir tür kavşağız. Kavşaklar tamamen pasiftir; oralarda bir şeyler gerçekleşir. Başka bir yerde, aynı derecede geçerli ancak farklı bir şey vuku bulur. Tercih yoktur, bu sadece bir şans meselesidir.
Reklam
...bilimin mitik ve mistik düşünceyle yetişmiş eski kuşaklara karşı kendini göklere çıkarması kaçınılmazdı ve bilimin yalnızca gördüğümüz, kokladığımız, tattığımız ve algıladığımız dünyaya, yani duyular dünyasına sırt çevirerek var olabileceği düşünülüyordu; duyuların dünyası yanıltıcı bir dünyaydı, halbuki reel dünya sadece zihnin kavrayabileceği ve duyuların yalancı şahitliğine tamamen aykırı olan matematiksel niteliklerin dünyasıydı.
Sözün gelişi, kokular dünyasını ele alalım. Bu dünyanın tümüyle öznel ve bilimin sınırları dışında olduğunu düşünmeye alışkınızdır. Şimdilerdeyse kimyacılar her bir koku veya her bir tadın belirli bir kimyasal bileşimi olduğunu söyleyebilecek ve niçin birtakım koku veya tatları öznel olarak ortak bir yanları varmış gibi, başka bazılarınıysa oldukça farklı algıladığımızın sebeplerini sunabilecek durumdalar.
Dünyanın dört bir tarafında hepsi de tümüyle anlamsız görünen pek çok evlilik kuralı vardı ve bu çok rahatsızlık vericiydi; çünkü bu kurallar anlamsızsa, sayısı az çok sınırlı olsa bile, her bir insan için farklı kurallar olması gerekirdi. Dolayısıyla, aynı saçmalık sürekli nüksediyor ve başka bir tür saçmalık da yeniden ortaya çıkıyorsa, bu kesinlikle saçma olmayan bir şeydi; başka türlü tekrar ortaya çıkmazdı.
455 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.