İnanın bana, savaşların sonuçları incelendiğinde, topçunun, süvarinin, piyadenin kahramanlıkları, casusların şu göze görünmez, lanetli ordusu yanında hiç kalır.
" Çatlı ve ekibi Fransa’da Taşnak Partisi binasının bombalanması, Yunanistan’da ASALA’nın lider kadrosundan Agop Agopyan’ın 1986 yılında öldürülmesi gibi operasyonları yapar. Bu olaylar sonucu savaşın kendisine sıçradığını gören Avrupa ülkeleri, ASALA’dan desteklerini çekmiştir. Bu operasyonlardan sonra Çatlı ve arkadaşlara operasyonun ödülü olarak serbestçe Türkiye’ye girmiş ve aranmalarına rağmen serbestçe dolaşmışlardır. MİT, açıktır ki, böyle bir olayda geçmişi şaibeli kimseleri kullanarak kendisini de zan altında bırakmıştır. Nitekim Mehmet Ali Ağca’nın düzenlediği Papa suikastinin de bir MİT operasyonu olup olmadığı tartışılmakta ve kurum imajı zedelenmektedir. "
" 12 Eylül’ün gelişini Süleyman Demirel’e bildiren isim tanıdıktır. Bu kişi Hiram Abas’tır. Aslında MİT, darbeyi bildirmiştir. Elbette bunu resmi yollarla yapma ihtimali bulunmadığı için, şifahen bu bilgiler siyasi iktidara verilmiştir."
"İnanın bana, savaşların sonuçları incelendiğinde, topçunun, süvarinin, piyadenin kahramanlıkları, casusların şu göze görünmez, lanetli ordusu yanında hiç kalır."
I. Napolyon
" Papa suikastı davası görülürken, Abdullah Çatlı, o dönem Fransa’da bulunan sol örgüt lideri Sarp Kuray’a haber yollamıştır. Çatlı, Kuray’dan kendilerine Papa suikastinde Bulgar bağlantısı olduğuna dair yalan ifade vermeleri yönünde baskı yapan bir CIA ajanın kaçırılmasını istemiştir. Esasen durumun ne kadar trajik olduğunu Çatlı’nın arkadaşlarına anlattığı şu sözlerden anlamaktayız: ‘‘Yurt dışında hepimiz bir gizli servisin avı haline gelmiştik. Biz baktık ki yabancı gizli servisler başımıza üşüşüyor, bari Türk gizli servisi ile bir irtibatımız olsun, diğerlerine kendimizi kullandırtmayalım dedik.’’ Bu sözler, durumu net şekilde ortaya koyuyor. "