Mitten Yazıya veya Gizli Dede Korkut
Kamal AbdullaMitten Yazıya veya Gizli Dede Korkut Gönderileri
Mitten Yazıya veya Gizli Dede Korkut kitaplarını, Mitten Yazıya veya Gizli Dede Korkut sözleri ve alıntılarını, Mitten Yazıya veya Gizli Dede Korkut yazarlarını, Mitten Yazıya veya Gizli Dede Korkut yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.:D
“Ayru ayru yollar izin deve bilür
Yidi dere kokuların dilkü bilür...
... Oğul kimden olduğın ana bilür... ”
“Allah Allah dimeyinçe işler onmaz
Kadir Tanrı virmeyinçe er baymaz
Ezelden yazılmasa kul başına kaza gelmez Ecel va’de irmeyinçe kimse ölmez
Ölen adam dirilmez
Çıhan can girü gelmez”
Mukaddime
“...Korkut Ata Oğuz kavmınun müşkilini hail ider idi. Her ne iş olsa Korkut Ataya tanışmayınca işlemezler idi. Her ne ki buyursa kabul iderler idi. Sözin tutup tamam iderler idi. ”
Söz kültü, kendi kendine mit kültüne ulaşmalıdır. Aynı zamanda söz, bütünüyle toplumu sembolize eder. Bu yüzden toplum da söz gibi dâhili bütünlüğe ve tamlığa sahip olmalıdır. Sözün dâhili ve batını, ruhu ve canı organik olarak birbirini tamamladığı, sonuç itibariyle cilalanmış bir birim olarak ortaya çıktığı gibi toplum da bu tür kararlı, dâhilen derli toplu ve zahiren “tek renkli” bir mahiyette ortaya çıkmalıydı.
Gubbe
Mitin üslûbunun esas göstergesi sözdür! Söz, mutlak hâkimdir. Söz alelade, şimdiki durumundaki gibi cümlenin içinde eriyip giden söz değildir. Söz, her şeyi içinde toplayabilen, gereğinde canlandırılan, şahit gösterilen ve aynı zamanda da cezalandıran veya hür bırakan bir güce sahiptir.
Gubbe
Mit, kahramanının kalbinden merhamet ve acıma
hislerini kökünden kesip atar. Daha net bir ifadeyle bu duygular, toplum üyesinin kalbinde henüz oluşmamıştır. Eğer herhangi bir düşmana karşı mit kahramanının kalbinde merhamet duygusu uyanabiliyorsa, bu karakter artık mite özgü değildir, bu artık mitin sınırlarının dışına çıkma halidir. Çünkü böyle olursa mit için yabancı, ferdî ve şahsî keyfiyetler ortaya çıkabilir. Buradan ise yol, biraz ileride söz edeceğimiz gibi yazının saltanatı istikametine doğru yönelir.
Başka bir ifadeyle mit, kolektifin belirli bir zaman noktasındaki düşünce biçimidir, tefekkür tarzıdır.
“Gibi” edatı eğer destanın yazılış bağlamında benzetme bildiriyorsa, daha eski bağlamda, yani mitolojik zaman bağlamında öznenin bizzat kendine eş olduğunun göstergesi olarak görünmektedir.
“Sen sağ ol kadın ana babam sağ olsun
Bir menüm gibi oğul bulınmaz mı olur"
TF
"karşu yatan kara tağın” eteğine gelelim. Bu nasıl dağdır ki, karşıda yatmıştır? Eğer bu dağ yatmışsa, demek ki uyanması da gerekiyor?... Söz etmek istediğimiz ifadeler işte bu ve bunun gibi ifadelerdir. Dağı hakikaten de yatmış tasavvur etmek ve üstelik buna inanmak (!) eski insanın mitolojik dünya görüşüyle ilgilidir. Burada esas mesele inanmak tır.