"Bir şey var aramızda
Senin yanan yüzünden belli benim dilimin ucunda
Can desen cana bedel, aşk desen daha güzel
Tanrı’dan bize özel bir şey var aramızda"
Nahit Ulvi Akgün
Bu öyküyü okurken çok sevdiğim bu şiiri hatırladım nedense.
Tanaka yani Mobuko, bir üniversite öğrencisi ve yarı zamanlı olarak da bir
İkinci ciltle devam ediyorum. İlk ciltle beraber aldığım gibi bitirdim ve evet hikaye gittikçe güzelleşiyor. Ortada net bir sahnenin olmadığı olsa bile herkesin sahnede ve sahne ışıklarının altında olduğu hikayemiz devam ediyor.
Bu ciltte Nobuko’nun gözünden okuduğumuz kadar İrie’nin de gözünden okuyoruz ve bu çok hoşuma gitti. Mesela çok önemli bir olay var ve bunu ilk önce normal gidişatla yani Nobuko’yla okurken olay ve gidişat bitince İrie’nin gözünden olayı sil baştan okuyorsunuz. Ve birbirlerine karşı olan o güzel duyguları bilip hissetmek o kadar güzel ki! Hep böyle bir hikaye istediğim için duygulandırdı beni bu hikaye. Neyse devam edeyim. Nobuko’nun düşüncelerini zaten ilk zamandan itibaren bildiğimiz için her şey normal geliyor sonra İrie’nin bakış açısıyla bakınca fark ettiği küçük detaylar ve hissettikleri o kadar ince ki insan böyle eriyip bitiyor. Tabii ki o büyük şaşaalı aşklar o muhteşem yükselmeler o kalp hızlandırmaları o ateşli sahneleri beklemek hata olur ama o yerleştirilen minik detaylar bence bir kalbi eritmek için yeterli.
Ve evet sabırsızlıkla devamının çıkmasını bekliyorum.