Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim Materyalizmi Aşar

Modern Ezberlerin Sonu

Mustafa Akyol

Modern Ezberlerin Sonu Gönderileri

Modern Ezberlerin Sonu kitaplarını, Modern Ezberlerin Sonu sözleri ve alıntılarını, Modern Ezberlerin Sonu yazarlarını, Modern Ezberlerin Sonu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evet, canlıların evrim yoluyla da yaratıldığı savunulabilir ve nitekim böyle düşünen Müslüman ilahiyatçılar vardır. Ancak böylesi bir “yaratılışçı evrim” ile Darwinizmi paralel sanmak büyük bir yanılgı olur. Darwinizm herhangi bir evrim teorisi değil, doğal seleksiyon yoluyla evrim teorisidir. Doğal seleksiyon ise kör ve amaçsız bir mekanizmadır. Bunu kabul ettiğinizde neyi kabul etmiş olacağınızı Darwinist teorinin 20. yüzyıldaki en büyük isimlerinden biri olan George Gaylord Simpson’ın ünlü sözünden görebilirsiniz. “İnsan,” der Simpson, “kendisini hiç de hedeflememiş olan amaçsız ve doğal bir sürecin ürünüdür.”
Sayfa 164Kitabı okudu
Akıllı tasarım teorisinin sloganı açık: “Bilimi objektif kılalım ve kanıtlar bizi nereye götürüyorsa oraya gidelim.”
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Kuşkusuz “akıllı tasarım” konusundaki çalışmalar önemli bir soruyu da beraberinde getiriyor: Tasarımcı kim? Canlıları dizayn eden bilinç kimin bilinci? Akıllı tasarım teorisyenleri bu sorunun cevabının bilimin alanı dışında kaldığını belirtiyorlar. Onlara göre bilimin yaşamın kökeni hakkında varabileceği sonuç, canlılığın tasarlanmış olduğunu tespit etmekten ibaret. Yani bu tasarımın sahibi kim, amacı nedir gibi soruların kendi alanlarından çıkıp dinin veya felsefenin ilgi alanına girdiğini düşünüyorlar. Profesör Philip Johnson’a göre herkes bu sorulara kendi inançlarına ve düşüncelerine göre cevap arayabilir, ama önemli olan bilimin, hayatı amaçsız bir raslantılar zinciri olarak gören Darwinist teoriyi reddediyor olması.
Sayfa 152Kitabı okudu
Biyokimya Profesörü Michael Behe kitabında canlı hücresinin Darwin zamanında içeriği bilinmeyen bir karakutu olduğunu, hücrenin detayları anlaşıldığında ise burada çok kompleks bir tasarım bulunduğunun ortaya çıktığını anlatıyordu. Behe’ye göre canlılardaki kompleks sistemlerin doğal seleksiyon ve mutasyonla, yani bilinçsiz mekanizmalarla ortaya çıkması imkansızdı ve bu durum hücrenin bilinçli bir şekilde tasarlandığını gösteriyordu.
Sayfa 146Kitabı okudu
Yaratılış İnanç Mıdır?
Atladıkları bir nokta var; “yaratılış” dini kitaplarda yazılı bir inanç olmanın yanında, bilimsel verilere dayalı bir teoriye karşılık geliyor da olabilir. Bir yaratıcının varlığı fikrine hiçbir dini kaynağa dayanmaksızın sadece evren ve canlılar hakkında akıl yürütülerek de varılabilir. Bu akıl yürütmenin en önemli unsuru ise “tasarım tespiti”dir. Bu tasarım tespiti için herhangi bir inanç gerekmemekte, sadece verilerden çıkarım yapmak yetmektedir.
Sayfa 134Kitabı okudu
Bu teori ABD’de giderek güçleniyor. Teorinin bilimsel merkezi durumundaki Discovery İnstitute tarafından yayınlanan “Darwinizme Kuşkulu Bakış” deklarasyonunu imzalayan bilim adamı sayısı 400’ü aştı. Georgia, New Mexico, Ohio gibi eyaletlerde Dizayn Teorisi’nin bazı argümanları Darwinizme alternatif olarak ders kitaplarına girdi. Türkiye’deki Darwinistler ise tüm bu bilimsel muhalefete “dincilik” diye dudak büküp sonra da Darwinizmin aslında her şeyi gümbür gümbür açıkladığını ileri sürüyorlar.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Tartışılan, Darwinizmin bilimsel açmazları. İlk hücre nasıl var oldu? Canlı bedenlerindeki karmaşık biyokimyasal makineler nasıl ortaya çıktı? Genetik bilginin kökeni nedir? Neden bilinen tüm temel hayvan grupları (filumlar) aynı jeolojik dönemde (kambriyen devirde) aniden, kendilerine benzer ataları olmadan ortaya çıktılar? Bu gibi sorulara Darwinistlerin verebildikleri doyurucu yanıtlar yok. Ve işin ilginç yanı, bilim ilerledikçe Darwinizmin yanıtları değil, soruları, daha doğrusu sorunları artıyor. Darwinistler “bilim elbette bunlara yanıt bulmamızı sağlayacak” diyorlar; ama bu durumda teori eldeki kanıtlara değil, geleceğe yönelik bir umuda yani inanca dayalı hale geliyor.
Sayfa 125Kitabı okudu
Kur’an, İncil ve Tevrat insanlara Allah’a inanmalarını öğütlerken O’nun varlığının kanıtlarının (ayetlerinin) yarattığı evrende ve canlılarda gözüktüğünü ısrarla vurgular. Kur’an’a göre dünyanın yapısı ve üzerindeki ürünlerin her biri, Allah’ın ayeti yani işaretidir. Kur’an‘da doğaya yapılan bu vurgu nedeniyledir ki, başta İmam Gazali olmak üzere İslam kelamcılarının büyük bölümü ispat-ı vücut yani Allah’ın varlığını göstermek için doğadaki düzen, ahenk ve tasarım üzerinde durmuşlardır. Bediüzzaman Said Nursi’nin külliyatının büyük bir bölümü de yine aynı konu üzerinedir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Evrenin temel kuvvetlerinin herhangi birisi biraz bile farklı bir değerde olsaydı atom oluşmayacak ve radyasyon sonsuza kadar hüküm sürecekti. Hesaplar ilerledikçe pek çok fizikçi evrende bir “insancı ilke” olduğu, yani evrenin fiziksel kanunlarının insan yaşamına izin verecek bir “hassas ayar” ile belirlendiği kanısına vardı.
Big Bang’den önce ne vardı? Bu soruya bilimin verebileceği bir cevap yok, çünkü bilimin gücü sadece fiziksel dünyayı incelemeye yetiyor. Onun ötesine eli ulaşamıyor. Ancak Big Bang’in ateizmi zora sokan ve teizmi güçlendiren yönü, “Önce ne vardı?” sorusuyla sınırlı değil. Daha da garip bir şey var bu patlamada: patlama sonrasında ortaya çıkan evrenin “düzenliliği.”
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.