Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bilim Materyalizmi Aşar

Modern Ezberlerin Sonu

Mustafa Akyol

Modern Ezberlerin Sonu Gönderileri

Modern Ezberlerin Sonu kitaplarını, Modern Ezberlerin Sonu sözleri ve alıntılarını, Modern Ezberlerin Sonu yazarlarını, Modern Ezberlerin Sonu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın hayattaki tek hedefi haz almak ve acıdan kaçmak olmalıdır.
İlah dinler, insanın ham doğasını olgunlaştırmak için vardır. " Ben neden varım, niçin öleceğim, öldüğümde ne olacak? " gibi hiçbir bilimsel yolla çözemeyeceğimiz varoluşsal sorularımıza cevap verirler. Dahası bizi gafletten yani kafayı kuma gömme halinden kurtarmaya çalışırlar.
Reklam
Allah'ın varlığına, yarattıklarını inceleyerek ulaşmak tamamen Kur'ani bir düşünce yöntemi. Bilimin üzerindeki Materyalist hegemonya , bu düşünce yöntemini bozuyor ve diyor ki: " Doğadan Allah'a delil getiremezsiniz; çünkü doğadaki her şey kendine oluştu, evrimleşti.
İnsan için izlenmesi gereken en doğru yol, vahyi izlemek, ancak onu anlamak için de akıl ve geleneği kullanmaktır. Zaten ( İslam tarihindeki akılcı fikir akımı olan mutezilenin mensuplarının dediği gibi) akıl da sonuçta Allah'ın yaratıp insana verdiği bir iç yol gösterici değil midir ?
"Kötülük Sorunu" Hakkındaki Yanılgılar
"Oysa islami yönden 'Kötülük Sorunu'nun açıklamaları var. Kur'an'a göre dünyanın kötülüklerden arınmış, mükemmel bir yer olması gerekmez. Aksine dünya kasten 'Sorunlu'dur ki, insanlar buraya hırsla bağlanmasın. Kur'an'da insanların başına gelen kötülüklerin (cinayetlerin, işkencelerin, tecavüzlerin) Allah tarafından bu dünyada engelleneceği de söylenmez; bunun sorumlularının ve mağdurlarının ahirette (olumsuz ve olumlu) karşılık göreceği bildirilir. "
Sayfa 26 - Etkileşim YayınlarıKitabı okudu
Aslında akıllı tasarım teorisinin öncüleri Müslüman düşünürlerdir. İmam Gazali; balarısı, sinek gibi canlıların bedenlerindeki tasarımları uzun uzun anlatmış ve buradan yola çıkarak Allah’ın yaratma gücüne ve bilgisine dair yorumlar yapmıştır.
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
Madde + Zaman = Her Şey olarak formüle edilebilecek inanç, yeterince zaman tanındığında maddenin her şeyi yaratabileceği varsayımına dayalı. Bu, bir mağaranın ortasında görkemli bir heykel bulan bir insanın, bunun bir heykeltraşın eseri olduğunu kabul etmektense “bu mağara kim bilir kaç milyon milyon yıldır var, bu heykel zamanla bir şekilde tesadüfen ortaya çıkmış olmalı” demesine benziyor. Oysa elbette bir heykeltraşın varlığını kabul etmek çok daha mantıklı. Bu felsefe maddeden başka bir varlığı kabul etmeyi baştan yasakladığı için geriye madde + zamanın yaratıcı gücüne inanmaktan başka çareleri kalmıyor.
Sayfa 180Kitabı okudu
İngiliz matematikçi ve astronom Fred Hoyle: “Bir hücrenin tesadüfen oluşması, bir hurda yığınının kasırgaya tutulup Boeing 747 haline gelmesine benzer.”
Sayfa 178Kitabı okudu
Akıllı Tasarım karşıtı bilim adamları maddeden başka bir gücün var olmadığına, maddesel dünyanın kendi içinde kapalı bir sistem olarak işlediğine ilk baştan iman ettikleri için, bunun dışında kalan bir açıklamayı tartışma gereği bile duymaksızın reddediyor ve hatta susturmaya çalışıyorlar.
Sayfa 166Kitabı okudu
Yaşamın kökenini tartıştığımızda milyonlarca yıl önce yaşanmış olayları ele alıyoruz. Yeryüzündeki ilk hücrenin, ilk balığın, ilk kuşun kökenini irdeliyoruz. Bunları gözlemlemek de, test etmek de imkansız. Tek yapılabilecek şey, eldeki kanıtlara bakarak “tasarım” veya “doğal süreçler” açıklamalarından hangisinin daha tutarlı olduğuna karar vermek.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Evet, canlıların evrim yoluyla da yaratıldığı savunulabilir ve nitekim böyle düşünen Müslüman ilahiyatçılar vardır. Ancak böylesi bir “yaratılışçı evrim” ile Darwinizmi paralel sanmak büyük bir yanılgı olur. Darwinizm herhangi bir evrim teorisi değil, doğal seleksiyon yoluyla evrim teorisidir. Doğal seleksiyon ise kör ve amaçsız bir mekanizmadır. Bunu kabul ettiğinizde neyi kabul etmiş olacağınızı Darwinist teorinin 20. yüzyıldaki en büyük isimlerinden biri olan George Gaylord Simpson’ın ünlü sözünden görebilirsiniz. “İnsan,” der Simpson, “kendisini hiç de hedeflememiş olan amaçsız ve doğal bir sürecin ürünüdür.”
Sayfa 164Kitabı okudu
Akıllı tasarım teorisinin sloganı açık: “Bilimi objektif kılalım ve kanıtlar bizi nereye götürüyorsa oraya gidelim.”
Sayfa 162Kitabı okudu
Kuşkusuz “akıllı tasarım” konusundaki çalışmalar önemli bir soruyu da beraberinde getiriyor: Tasarımcı kim? Canlıları dizayn eden bilinç kimin bilinci? Akıllı tasarım teorisyenleri bu sorunun cevabının bilimin alanı dışında kaldığını belirtiyorlar. Onlara göre bilimin yaşamın kökeni hakkında varabileceği sonuç, canlılığın tasarlanmış olduğunu tespit etmekten ibaret. Yani bu tasarımın sahibi kim, amacı nedir gibi soruların kendi alanlarından çıkıp dinin veya felsefenin ilgi alanına girdiğini düşünüyorlar. Profesör Philip Johnson’a göre herkes bu sorulara kendi inançlarına ve düşüncelerine göre cevap arayabilir, ama önemli olan bilimin, hayatı amaçsız bir raslantılar zinciri olarak gören Darwinist teoriyi reddediyor olması.
Sayfa 152Kitabı okudu
Biyokimya Profesörü Michael Behe kitabında canlı hücresinin Darwin zamanında içeriği bilinmeyen bir karakutu olduğunu, hücrenin detayları anlaşıldığında ise burada çok kompleks bir tasarım bulunduğunun ortaya çıktığını anlatıyordu. Behe’ye göre canlılardaki kompleks sistemlerin doğal seleksiyon ve mutasyonla, yani bilinçsiz mekanizmalarla ortaya çıkması imkansızdı ve bu durum hücrenin bilinçli bir şekilde tasarlandığını gösteriyordu.
Sayfa 146Kitabı okudu
Yaratılış İnanç Mıdır?
Atladıkları bir nokta var; “yaratılış” dini kitaplarda yazılı bir inanç olmanın yanında, bilimsel verilere dayalı bir teoriye karşılık geliyor da olabilir. Bir yaratıcının varlığı fikrine hiçbir dini kaynağa dayanmaksızın sadece evren ve canlılar hakkında akıl yürütülerek de varılabilir. Bu akıl yürütmenin en önemli unsuru ise “tasarım tespiti”dir. Bu tasarım tespiti için herhangi bir inanç gerekmemekte, sadece verilerden çıkarım yapmak yetmektedir.
Sayfa 134Kitabı okudu
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.