Modern Sosyoloji Kuramları
George RitzerModern Sosyoloji Kuramları Quotes
You can find Modern Sosyoloji Kuramları quotes, Modern Sosyoloji Kuramları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Herbert Mead ile ortak noktam
"Ben, istediğim şeyi yazma yeteneğim olmadığı için bunaldım"
Sayfa 214 - De Ki
Kentleşme
Ondokuzuncu ve yirminci yüzyıllarda çok sayıda insan, kısmen Endüstri Devriminin
bir sonucu olarak, kırsal kökenierinden koparak kent ortamiarına hareket ettiler. Bu
kitlesel göçe, büyük ölçüde kent alanlannda endüstriyel sistemin yarattığı işler neden
oldu. Fakat bu, kent yaşantısına uyum sağlamak zorunda olan insanlar için birçok
zorluğu beraberinde getirdi. Dahası, şehirlerin genişlemesi, aşırı kalabalıklaşma, kirlilik, gürültü ve trafiği kapsayan kent sorunlarının görünürde sonu olmayan bir listesini üretti. Kent yaşantısının doğası ve sorunlan ilk sosyologlardan birçoğunun, özellikle Max Weber ve Georg Simmel'in dikkatini çekti. Aslında, Amerikan
sosyolojisinin ilk büyük okulu olan Chicago okulu, büyük ölçüde, kente verdiği önem
ve Chicago 'yu kentleşme ve sorunlarının araştırıldığı bir laboratuar olarak kullanmaya
yönelik ilgisiyle tanımlandı.
...Onlar yaşamak için yeterli yeteneklere sahip değillerse yok olurlar ve en iyiside onların yok olmasıdır.
H.Spencer
Sayfa 43 - Batı ''hümanizm'' anlayışının geldiği kökler ...
Wallerstein'a göre uluslararası sömürü bölüşümü, devlet sınırları ile değil dünyada ki ekonomik işbölümü ile tanımlanır.
Sayfa 161
Kapitalizmin sonuçlarından biri, zengin ve fakir arasında açık ve büyüyen bir farktır. Bu eşitsizlik, mekansal olarak zengin dış mahallelerin ve etrafı çevrili güvenlikli sitelerin gelişimi yoluyla gerçekleşmektedir. Etrafı çevrili güvenlikli siteler, düşük gelirli mahallelerde ve gecekondularda yaşayan fakirlerin izinsiz girişlerine karşı zenginlerin mülkiyetini korumak için tasarlanmıştır. Eğer eşitsizlik büyümeye devam ederse(Marksistlerin öngördüğü gibi) zenginler ve fakirler arasında daha fazla mekansal ayrılmanın ortaya çıkmasını bekleyebiliriz.
Sayfa 169
Modern dünya, içinden hiçbir kaçış yolu olmayan rasyonel sistemlerin demir kafesidir.
Sayfa 1
Davranışsal organizma, dış dünyaya intibak sağlama ve onu dönüştürme yoluyla uyum işlevini üstlenen eylem sistemidir. Kişilik sistemi, amaca ulaşmak için sistem amaçlarını tanımlama ve kaynaklan seferber etme yoluyla amaca ulaşma işlevini yerine getirir. Toplumsal sistem, onu oluşturan parçaları denetleme yoluyla bütünleşme işlevini sağlar. Son olarak kültürel sistem, eyleyenlere onları eylem için harekete geçiren normları ve değerleri temin etme yoluyla gizillik işlevini yerine getirir.
Başarılı bir toplumsallaşma sürecinde bu normlar ve değerler içselleştirilir; yani, onlar eyleyenlerin "bilinçleri"nin parçası olur. Sonuçta, kendi çıkarlarının peşinde olan eyleyenler gerçekte bir bütün olarak sistemin çıkarlarına hizmet ederler. Parsons'ın belirttiği gibi, "[Toplumsallaşma içinde eyleyen tarafından] elde edilen değer-yönelimi kalıbının bileşkesi, toplumsal sistemin hakim değerlerinin ve temel rol yapısının, çok önemli derecede, bir işlevi olmak zorundadır" ( 1951 :227).
1 . Sistemler düzene ve parçaların birbirine bağımlılığı özelliğine sahiptir.
2. Sistemler, kendini sürdürmeye veya dengeye yönelir.
3. Sistem, statik olabilir veya düzenli bir değişim süreci içinde bulunabilir.
4. Sistemin bir parçasının doğası, diğer parçaların alabileceği biçim üzerinde etkiye sahiptir.
5 . Sistemler çevreleriyle sınırlarını sürdürürler.
6. Paylaştırma ve bütünleşme, bir sistemin verili denge durumu için gerekli olan iki temel süreçtir.
7. Sistemler, sınırlarını sürdürmeyi ve parçaların bütünle ilişkilerini sürdürmeyi, çevresel değişikliklerin denetlenmesini ve sistemin kendi içinden değişme eğilimlerinin denetlenmesini içeren, kendini sürdürmeye yönelir.
AGIL
Bir işlev, "sistemin bir gereksinimini veya gereksinimlerini karşılamaya yönelik etkinliklerin bileşimidir" (Stryker, 2007; Rocher, 1 975 :40). Parsons, bu tanımı kullanarak, tüm sistemler için gerekli olan (onların özellikleri olan) dört işlevsel zorunluluğun olduğuna inanır -uyum (U), amaca ulaşma (A), bütünleşme (B) ve gizillik (G) veya kalıp korunması. Bu dört işlevsel zorunluluk UABG şeması olarak bilinir. Bir sistemin varlığını sürdürmesi için şu dört işlevi yerine getirmesi gerekir:
1. Uyum: Bir sistemin, dışsal durumun mecburiyetleriyle başa çıkması gerekir. Onun, çevresine uyum sağlaması ve çevresinin de onun gereksinimlerine uyumunu sağlaması gerekir.
2. Amaca ulaşma: Bir sistemin öncelikli amaçlarını tanımlaması ve elde etmesi gerekir.
3. Bütünleşme: Bir sistemin kendisini oluşturan parçalar arasındaki ilişkiyi düzenlemesi gerekir. Onun, diğer üç işlevsel zorunluluk (U,A,G) arasındaki ilişkiyi de yönetmesi gerekir.
4. Gizillik (kalıp korunması): Bir sistemin hem bireylerin güdülerini hem de bu güdüleri yaratan ve devam ettiren kalıpları tedarik etmesi, sürdürmesi ve yenilenmesi gerekir.