Kültüralizmlerin Eleştirisi

Modernite, Demokrasi ve Din

Samir Amin

Modernite, Demokrasi ve Din Posts

You can find Modernite, Demokrasi ve Din books, Modernite, Demokrasi ve Din quotes and quotes, Modernite, Demokrasi ve Din authors, Modernite, Demokrasi ve Din reviews and reviews on 1000Kitap.
İyi kurumlar
Akla dayalı olarak politik yaşamın işleyişini sağlayan "iyi kurumlar" insanların hukuk eşitligini ve özgürlüğünü güvence altına alan demokratik kurumlardır.
Din -Siyaset ilişkisinde iktidar örgütlenmesi
Kapitalist iktidarların örgütlenmesi din-siyaset ilişkisinin temelinde inşaa edilir... Samir Amin
Reklam
Sünni dünyasında din kurumunun kendi bağımsız örgütlenmesi yoktu, bu da her zaman devlet iktidarı karşısında bağımsız kalmaya çalışan "kardeşliklerin" -Sufiler ve diğerleri- gelişimini destekleyen bir durum oldu. Devlet onlarla savaşıyordu ya da mümkün olduğunca sistematik biçimde etkisizleştiriyordu. Laik kabul edilen Kemal'in Türkiye' sinde dahi, din kurumu devlet kontrolü altına sokulmuştu. Hiçbir şekilde çoğunlukla söylendiği gibi bastırılmış veya "göz ardı edilmiş" değildi. Bu anlamda Kemalizmin hedefi Osmanlı İmparatorluğu'nun hedefiyle aynı idi: Dini kendi amaçları doğrultusunda araçsallaştırmaktı.
Arap nüfusunun yarısından fazlası şu an şehirde yaşamaktadır. Ama bu devasa nüfus transferi gelişkin, kapitalist Batı veya Sovyet dünyasını yaratan ya da Çin'in son yarım yüzyıldır içinden geçtiğine benzer bir ikili tarım-sanayi devriminin sonucu değildir. Aksine, tarım ve sanayi devrimlerinin eksikliğinden kaynaklanmakta.
burjuva modernleşme ...İlk doruk noktası 1919 Mısır Devrimi idi. Bu devrimin altında toplandığı bayrağın Arap dünyasında o güne değin görülen laikliğe en yakın bayrak olması, "din Tanrı'ya aittir, ülke herkese" diye ilan etmesi, üzerinde hem hilal hem haç bulunan bir flama seçilmesi tesadüf değildir.
Hakiki modernleşme ve demokratikleşme dünya sisteminin egemen güçlerine kafa tutmakla elde edilebilir, onların dümen suyunda giderek değil.
Reklam
Memluk iktidarı hala yerli yerinde duruyor. Memlukların otokrasisiyle olan benzerliklerden ilki iş dünyasıyla siyasi iktidarın iç içe geçmişliğidir. Aslında kelimenin tam anlamıyla bir "özel sektör" mevcut değildir
Modern siyasal İslamı Hindistan' daki İngiliz iktidarına hizmet eden oryantalistler icat etti ve daha sonra Pakistanlı Mevdudi devraldı. Özgürleştirici modernite kavramına karşı çıkarak, bizzat demokrasi ilkesini -bir toplumun kendi yasalarını belirleme özgürlüğü aracılığıyla geleceğini kurma hakkı- reddetti. Tabii ki, özgürlükçü ulusal hareketlere karşı Batılı güçlerce desteklenmekteydi.
Siyasal İslam özgürlüğü değil itaati vazeder. Özgürleştirici bir İslam okuması girişiminde bulunan sadece Sudanlı Mahmut Taha oldu. Hartum' daki yöneticiler onu ölüme mahkum edip idam ettiklerinde, Taha'yı İslami hareket içinde ne "ılımlı" ne de "radikal" hiçbir parti sahiplenmedi, "İslami rönesansı" ilan eden ve hatta bu hareketler arasında "diyalog" arzulayan hiçbir entelektüel savunmadı.
otokratik iktidar meşruiyetini gelenekten alır. Bazı durumlarda bu milli ve dini monarşi geleneğidir, Fas'ta olduğu gibi (hiçbir Fas siyasi partisi bu monarşinin zarif mottosunu -"Allah, Millet, Kral"- sorgulamaz); bazen de Arap Yarımadası'nda olduğu gibi kabile monarşisidir.
229 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.