Kültüralizmlerin Eleştirisi

Modernite, Demokrasi ve Din

Samir Amin

Modernite, Demokrasi ve Din Posts

You can find Modernite, Demokrasi ve Din books, Modernite, Demokrasi ve Din quotes and quotes, Modernite, Demokrasi ve Din authors, Modernite, Demokrasi ve Din reviews and reviews on 1000Kitap.
Modern siyasal İslamı Hindistan' daki İngiliz iktidarına hizmet eden oryantalistler icat etti ve daha sonra Pakistanlı Mevdudi devraldı. Özgürleştirici modernite kavramına karşı çıkarak, bizzat demokrasi ilkesini -bir toplumun kendi yasalarını belirleme özgürlüğü aracılığıyla geleceğini kurma hakkı- reddetti. Tabii ki, özgürlükçü ulusal hareketlere karşı Batılı güçlerce desteklenmekteydi.
Siyasal İslam özgürlüğü değil itaati vazeder. Özgürleştirici bir İslam okuması girişiminde bulunan sadece Sudanlı Mahmut Taha oldu. Hartum' daki yöneticiler onu ölüme mahkum edip idam ettiklerinde, Taha'yı İslami hareket içinde ne "ılımlı" ne de "radikal" hiçbir parti sahiplenmedi, "İslami rönesansı" ilan eden ve hatta bu hareketler arasında "diyalog" arzulayan hiçbir entelektüel savunmadı.
Reklam
otokratik iktidar meşruiyetini gelenekten alır. Bazı durumlarda bu milli ve dini monarşi geleneğidir, Fas'ta olduğu gibi (hiçbir Fas siyasi partisi bu monarşinin zarif mottosunu -"Allah, Millet, Kral"- sorgulamaz); bazen de Arap Yarımadası'nda olduğu gibi kabile monarşisidir.
modernitenin aynı zamanda kadınlara özgürleşme, yenilik yapma haklarını kullanarak gelenekten kopma hevesi verdiğini anlamıyor. Aslında Nahda moderniteyi, bir sonuç olarak ortaya çıkan şeye, teknolojik ilerlemeye indirgiyor.
Laikliğin anlamını, yani politikanın yenilik yapma özgürlüğüne kavuşmasını, böylelikle modern anlamda demokrasi olması için gerekli olan din-politika ayrımını kavrayamadı.
Laikliğin anlamını, yani politikanın yenilik yapma özgürlüğüne kavuşmasını, böylelikle modern anlamda demokrasi olması için gerekli olan din-politika ayrımını kavrayamadı. Nahda, bir yeniden yorumlamayla dini, karanlık yönünden arındırarak laikliğin yerine koyabileceğini sandı. Ve bugüne kadar Arap toplumları hala laikliğin Batı'ya özgü bir fenomen değil, modernitenin bir koşulu olduğunu anlayamadı. Nahda hala, gelenekten kopma hakkı anlamına gelen demokrasinin anlamını kavrayamıyor. Dolayısıyla otokratik devletin kavramlarına mahkum kalıyor; bir despotu -"aydınlanmış" olduğu için bile değil- "adil" (el müstabid el adil) olduğu için methediyor.
Reklam
230 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.