Çağdaş Hıristiyan Düşüncesinde Hıristiyan-Müslüman Diyaloğu

Monologdan Diyaloğa

Mahmut Aydın

Monologdan Diyaloğa Posts

You can find Monologdan Diyaloğa books, Monologdan Diyaloğa quotes and quotes, Monologdan Diyaloğa authors, Monologdan Diyaloğa reviews and reviews on 1000Kitap.
Diyalog ilkeleri, sonraki ifadelerinde Muhammed'i, "milyonlarca [yüz milyon­ larca] insanı tek Tanrıya inanmaya ve ibadet etmeye sevk eden hu­susi vasıflara sahip büyük bir edebi, politik ve dini deha" olarak tanımlamaktadır.
Irak bölgesi­nin Nesturi patriği Timothy'nin, Hz. Muhammed'in peygamberliği konusunda Abbasi halifesi el-Mehdi'in "biz Müslümanlar İsa'yı ger­çek bir peygamber ve Allah'ın elçisi olarak kabul ediyoruz. Ey Hı­ristiyanlar siz de niçin aynı şekilde Hz. Muhammed'i peygamber olarak kabul etmiyorsunuz?" şeklinde sorduğu soruya verdiği "Mu­hammed Tanrının birliğini ve iyi amellerin yolunu insanlara öğret­tiği için peygamberlerin yolundan yürümüştür" şeklinde verdiği cevabı kullanmaya teşvik eder. Bu şu demektir: Dinler arası diyalog sürecinde Hıristiyanlar, Müslümanlarla bir araya geldiklerinde veya diyaloga girdiklerinde Hz. Muhammed'in gerçekte tam bir peygamber olmadığını onun sadece bazı peygamberlik özellikleri­ni ihtiva eden ve bundan dolayı da peygamberlerin yolundan yürüyen bir kimse olduğunu ima etmeye çalışmaktadırlar.
Reklam
Asıl ihtidanın bir inançtan diğer bir inanca dönmek değil, Tanrının yo­luna dönmek olduğu ima edilmeye çalışılmaktadır. Bu nedenle asıl önemli olan kişinin şu veya hu inançta olması veya bu veya şu inanca ihtida etmesi değil, onun tüm benliğiyle Tanrıya ihtida et­mesi ve O'na teslim olmasıdır.
Örneğin, Papa II. John Paul 1994 'de yayınladığı Ümit Eşiğini Geçerken adlı eserinin bir bölümü "Muhammed " başlığı altında İs­lam'a ayrılmıştır. Ancak ne tuhaftır ki bu bölüme "Muhammed" adı­nı vermesine rağmen Papa, Hz. Muhammed'in rolü ve İslam inan­cındaki fonksiyonu ile ilgili hu bölümde herhangi bir bilgiye yer vermez. Bu bölümün en dikkati çeken yanı bir taraftan Müslüman­ların dini yaşamlarına saygı ve hürmet gösterilmesi gerektiğini vur­gularken diğer taraftanda Hıristiyan Tanrı öğretisi ve tenleşme doktrinini (inkarnasyon) reddettiğinden dolayı Müslüman Tanrı inancını tenkit etmesidir.
Hıristiyan Vahyi ve Dünya Dinleri" adlı bir konferansta Hans Küng gibi bazı teologlar Hıristiyanlığı "sıradan olmayan bir kurtuluş vasıtası" olarak görürken Hıristiyan olmayan dinleri de "sıradan kurtuluş vasıtaları" olarak mütalaa etmiştir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Din değiştirmenin diyalogun doğrudan amacı olmadığı, ancak diyalog sayesinde bazılarının Hıristiyan olabileceği" belirti­ lerek diyalog sürecinde din değiştirmenin mümkün olabileceği ka­bul edilmektedir. Ancak bu husus kabul edilirken tek taraflı olun­maktadır. Buna göre diyalog sürecinde sadece Hıristiyan olmayan­ ların Hıristiyanlardan etkilenerek Hıristiyan olabilecekleri kabul edilirken Hıristiyanların muhataplarından etkilenerek onların din­lerine geçmeleri hususu üzerinde durulmamaktadır. Halbuki diya­log sürecinde her şey karşılıklı olur. Buna göre tıpkı Hıristiyan ol­mayanların diyalog sürecinde Hıristiyanlığa geçiş yapabileceği gi­bi Hııistiyan olanların da diğer dinlere geçişine izin verilmelidir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Sekreterliğin amacı, doğrudan evangeli­ zasyon değil ancak evangelizasyona bir hazırlık olarak görülmeli­dir. Zira Marella'ya göre bu kurum, "kesinlikle muhatabının kendi inancını hemen bırakıp Hıristiyan olmasını arzu etmez. Çünkü o, kişinin itibarına ve özgürlüğüne saygı duyar. Bununla birlikte o, uygun ortamı yaratarak keneli inanç ve kanaatlerini muhataplarına enjekte ederek onları Hıristiyan inancına hazırlamayı arzu eder."
Sayfa 123Kitabı okudu
Örneğin, Nostr a Aetate'de Katolik Kilisesi Hıristiyan olmayan dinlerdeki doğru ve kutsal şeyleri reddetmediğini, aksine onları "muhafaza edip", "iler­letmeye" çalıştığını "ilan eder" ve "onaylar" (NA 2). Ad Gentes' de de Kilise tabiilerini içinde yaşadıkları toplumlardaki insanları "on­larla diyaloğa girmek için "tanımaya", "saygı" ve "sevgi" gösterme­ye teşvik etmektedir. (AG. 1 1 : 1 ; 4 1 :5, 9).
Konsil dokümanlarında Hıristiyan olmayan dinler İncil'e bir hazırlık olarak görülmektedir.
Luther'i müteakip Fransız reformcu John Calvin de lslam'ı Türklerle özdeşleştirerek lslam'la ilgili revaçta olan tek düze ve tahrip edilmiş Hıristiyan imajını sürdürmüştür. Ona göre: Türkler Mulıammed'i Tanrının oğlunun yerine koyduklarından ve Hı­ristiyan inancının en temel unsuru olan Tanrının bedende tezahür et­ tiğini kalıul etmediklerinden dolayı suçludurlar. Ve onlar bu şekilde binlerce insanı yanlış yola sevk ettiklerinden dolayı öldürülmeyi hak etmektedirlet.
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.