Borges’in en sevdiği eserlerden biri olan (ki zaten kitapta da kendisinin önsözü bulunuyor) Morel’in Buluşu, hem Arjantin edebiyatının önemli eserlerinden hem de bilimkurgu alanında kült metinlerden biri. Kitap, ziyaret edenlerin yavaş yavaş öldüğüne inanılan ıssız bir adaya giden, siyasi nedenlerle polis tarafından aranan kahramanımızın bu adada yaşadıklarını anlatıyor. Kitapla ilgili spoiler vermeden daha fazla konusundan bahsetmek mümkün değil ancak şunu söyleyebilirim ki muazzam bir kurgusu var. İlk sayfadan son sayfaya kadar okurun ilgisini ve merakını canlı tutmayı başarıyor Casares. Açılarak ilerleyen kurgu o kadar yaratıcı ve kurgunun aktarımında her şey o kadar kararında ki çok büyük keyif alarak okudum. Böyle bir kurguyu 1940’ta kaleme aldığı için Casares’e saygım ve hayranlığım katlanarak arttı. Zamanının çok ilerisinde bir bilimkurgu eseri olmasının yanında, dolu dolu da bir metin. Yazar, 116 sayfalık kitapta yaşam, ölüm, hayat, zaman gibi kavramları sorgularken siyasi unsurları serpiştirmeyi ihmal etmemiş. Çok beğendim. Bilimkurgudan hoşlananlara veya Latin Amerika edebiyatına ilgi duyanlara mutlaka tavsiye ederim.