Bu dünya, gördüğümüz gibi bir yolcu geçididir. Burası durulacak yer değildir. Burası ancak âhiret saadet ve selâmet evini kazanabilmek için bir imtihan yeridir. Buranın zevk ve safasına aldanırsan hakiki saadeti ve selâmeti kaybedersin. Bu zevk ve safa dediğin şey görüyorsun ya bir sürü elem ve keder dolu. Sonrası arkası da yok...
Bir gün ölüm gelip hepsini alt üst edip geçer, vesselam.
"Otomobile kurulmak, evinin içini süslemek, paraları israf etmek bir mutluluk, saadet değil midir?"diyecek olursan ben derim ki, " Saadet, iç huzuru, gönlün selameti Hakk'ın rızasını kazanmaktadır."
Sakın şöyle deme!
"Şu kişilerin bütün ömürleri haramlarla, fenalıklarla geçer. İbadet ve taat de bilmezler. Fakat rızıkları nerede ise başlarından taşacak."
Sen rızkı yalnız yemek ve içmekte mi sanıyorsun? Allah celle ve alâ kullarına ayrı ayrı mânevî rızık verir. Ondan mahrum olduktan sonra hayvandan ne farkı kalır? Hayvanların da çok yiyenleri ve rahat yaşayanları vardır. Ama ne yazık yine hayvandır! Biz ise müslümanca yaşamak ve müslüman olarak ölmek isteriz. Elhamdülillah Allahu Teâlâ bizi hem maddî ve hem de mânevî rızıklarla merzuk eylemiş, rızıklandırmış olduğundan şükrümüzün de bu sebepten çok olması gerekir.