Gaye Boralıoğlu’nun yazım tarzını beğeniyorum. Bu kitabındaki öyküler de güzeldi, akıcıydı, anlamlıydı ama bazılarının içeriklerinden dolayı soğudum. LGBT unsuru bir kitaba dahil olduğunda soğuyorum, benim edebiyat seçimimde yer almıyor. Ülkemizde pek çok sorun var ama ben de Ermeni kökenli olduğum halde en büyük sorun Ermeni sorunuymuş gibi lanse edilmesini de ayrımcılık ya da yalakalık olarak görüyorum. Bir de “ve fakat” anlatım bozukluğunu edebi bir anlatımmış gibi kullanarak dilimize saygı duymayanlara ben de saygı duyamıyorum. Bu kitapta beni rahatsız eden bu kadar sebebi saydıktan sonra kısaca anlatım güzel ama içeriği sevmedim diyebilirim. On üç öyküden oluşuyordu, birbiriyle bağlantılı Ömrüm Oldukça ve Hayal Alemi aşka başka baktıran mantıklı ve güzel iki öyküydü. Muamma durağanlaşmış bir evliliği anlatıyordu, özellikle başı çok güzeldi. Aşka,evliliğe dair öyküler yanında siyasi olanlar da vardı. Öykü okumayı seven ve edebiyatta siyaseti yadırgamayan daha çok sevebilir.