Şimdi ey bezirgân, suçu suçluya ödetmeli masuma değil. Bu yüzden ben bir isimden ibaret kalsam bile, ölsem bile, kalsam bile, bir isim bile kalmasa benden geriye. Sen o ismi unutma...
Herkes aynı şeyi söylüyor.
"Unut artık. Düşünme."
Tek çare unutmakmış gibi. Şu yeryüzünde yaşanmışın dönüp geriye bakması olmasa unutabilirim ben de. Keşke biraz daha az düşünebilsem. Ama ben en fazla dönüp geriye bakabiliyorum. Ve hep hatırlıyorum.
En fazla ilk karşılaşmamızı hatırlıyorum. Henüz hiçbir acıya bulanmamış o saf tanışma anını.
Seni gördüm..'
“ Korkma! dedi, kimse aşktan ölmez. O işler sadece masallardadır, bir de romanlarda, filmlerde. Hangi ateş sonsuza kadar yanmış ki; biraz tüter sonra sönersin. “
Hanımeli ve limonçiçeği açmış, yediverenler coşmuş, mor salkım çiçeklenmiş sarkmış, canı olan ne varsa topraktan başını uzatmış, gür yaprak, bol çiçek, yeşermiş, şenlenmiş...
Gerçek diye bir şey varsa, gerçek tek bir şeyse yani, onun benim tarafımdan nasıl göründüğünü sana anlatmaya kalkışsam, aramızda bir köprü kuramadan boğulur giderim. Zahirim bunca ortadayken içimi sana anlatmaya kalkışsam utanırım. Öyleyse ne? Sandım ki o an bana bir şey oldu, üzerimden bir şey geçti. Kendimde bir başkalık hissettim. Göklerden bir